Seçimler; gerilim, ayrımcı dil, insan onurunu zedeleyecek itham ve yalanlara rağmen, halkın sağduyulu iradesi ile kazasız belasız tamamlandı. Her şeyden önce neticenin ülkemize ve İslâm aleminine hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Bu seçimlerde daha önceki oylamalardan farklı olarak, İslâm'ı meslek edinen din istismarcılarının ve dindarlığı çıkar kapısı olarak gören ancak İslâm'ın hakim olması ve İslâm diye bir derdi olmayan kesimin Cumhur ittifakına destek vermek için çok yoğun gayretleri görüldü.
İlahi kelimatullahı dilden düşürmeyen ancak, Allah'tan (c.c.) başkasının koyduğu O'nun emirleri ile taban tabana zıt hükümlere imza atanlara destek veren sanal tarikat mensuplarını, bir şeyler elde edebilmek veya bulduğu konumu muhafaza edebilmek için dini değerleri ile çelişkili fetvalar vaaz eden İlahiyat ve İmam Hatiplileri gördük. Camilerde iktidarın borazanlığını yapan İslam’ın temel esasları ile çelişkili ithamlarla Cumhur İttifakına destek veren cübbelilerle tanıştık.
Her şeye rağmen seçimlerin, ciddi boyutta olay olmadan sonuçlanması ve ta baştan beri endişe ettiğim seçim sonu olacaklarla ilgili acaba ve sıkıntılarımın bitmesi ve zihni yapılarını bildiğim sanal tasavvuf gurupları ve dindarlığı geçim kapısı olarak gören kesimin, onlar hakkındaki kanaatlerimi teyit etmesi rahat bir nefes almama neden oldu. Kanaatim o ki; bu seçim Sayın Erdoğan ile Sayın Kılıçdaroğlu arasında değil, CHP’nin geçmişteki sicili ile, din istismarcılığından beslenenler arasında geçti.
Sonucun hayırlara vesile olması dua ve dileklerimle.