İnsanı Allah (c.c.) nazarında kıymetli ve toplum nezdinde itibarlı kılan en önemli husus; kulun hesap gününe iman etmiş ve inancının gereğini hakkıyla yerine getirmiş olmasıdır. Çünkü hesap gününe inanan insan elinden geldiği, gücünün yettiği kadar iyi bir kul olmaya ve kötülüklerden uzak durmaya çalışır. Zaten dünya sınavının ana gayesi de budur. Her Müslüman hesap gününün son derece zor olduğunu bilir ve bu hesabı kolay hale getirmek için elinden geldiği kadar Allah'ın (c.c.) emir ve yasaklarına riayet etmeye çalışır.
Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de; "Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız, Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecek. (İsra-13, 14) buyuruyor. İlim adamları bu kitabın kişinin amel defteri olduğunu, eylem ve söylemlerinin büyük küçük demeden hepsinin kayıt altına alındığını ve bu kitabı kişinin kendisinin yazdığını bildiriyorlar.
İşte "Oku kitabını" hitabına muhatap olduğumuzda korkudan titrememek ve dehşete kapılmamak için o kitaba yüz kızartacak, başımızı yere eğdirecek şeylerin yazılmamasına ve Allah indinde bizi itibarlı yapacak islerin yazılmasına son derece özen göstermemiz gerekiyor.
Öbür alemin dehşeti görüldüğünde; "Ne olur beni dünyaya geri gönder de Senin razı olduğun bir hayatı yaşayayım" dememek için hayatın her alanında "Oku kitabını" denilecek vakti aklımızdan hiç çıkarmamız lazım. Aksi halde pişmanlık hiç kimseye fayda vermeyecek.
Hesap günü aklından hiç çıkmasın
İhtirasın inancını yıkmasın
Kalbin ibadetten sakın bakmasın
Pişmanlığa pirim verilmez evlat
Allah'ın (c.c.) o günün dehşetinden bizleri koruması dua ve dileklerimle.