Alelacele yaşamak derler adına...
Doğarken bile, bir an evvel dünyaya gelmek için acele eder insan.
Doğarsın, okula gitmek için,
Okula gidersin, bitirmek için...
Çalışmak istersin, para kazanmak için,
Para kazanırsın, aç kalmamak, kimseye muhtaç olmamak için...
Hep böyle...
Sadece insan, hastalanmamak için acele etmez, ölüm için acele etmez.
Zanneder ki hep böyle gidecek, para kazanınca iş bitecek.
Aslında işte o zaman başlıyor herşey...
Mesela yaşamak için, müsade etmediğin kendinle başbaşa kalıyorsun.
İç muhasebe başlıyor.
Okudun da ne oldu?
Çalıştın para kazandın da ne oldu?
Yaşayabildin mi?
Koşup, oynayabildin mi?
Sevdin mi meselâ...
İnsan aşık olmadan ölmemeli diyor bazı şairler...
Evet aşık oldun mu?
O güzel duyguyu, çekinmeyi, incitmemeyi öğrendin mi?
Yaşlanınca anlatabileceğin güzel anılar biriktirdin mi?
Koy sepete....
Anılarını koy, yaşanmış tecrübelerini koy, sevinçlerini, hüzünlerini, heyecanlarını kuy..
O sepet önemli....
Hayat işte, yola alelaceleyle girdik, aynen alel aceleyle gidiyoruz.
Bunu sakın unutmayın dostlar.
Hemen ben ne yapıyorum, bu zamana kadar ne yaptım?
Yapmadıklarınızı yapın, incittiklerinizden özür dileyin, hiç bakmayın özrünüzün kabul olup olmadığına...
Siz yolunuza bakın.
Hayat kısa...
Bundan sonra o ne dedi, bu ne yaptı...
O ne düşünür, bu ne düşünür-le uğraşmayın...
Ben ne yaptım, ben ne düşünürüm- ü düşünün.
Hiç bir zaman geri gelmeyecek zamanı ve ertelenen kendinizi, sağlığınızı düşünün.
Sadece ilaç, bundan sonra kendiniz olduğunuz için yaşayın ve bilincinizi değiştirin.
Zaman en değerli kavram...
Geçmişi döndüremeyiz ama geleceğe yön çizebiliriz.
Hayat evet aceleye gelmez.
Bu dünyaya içimize sindire sindire Yaşamak için geldik.
Önünüze ne gelirse mutlu olmak için yaşayın.
Fakirlikse fakir olarak ölün, ama mutsuz olarak değil..
Sevgiyle kalın dostlarım...