Zamana henüz bir formül bulunamadı. Zamanı lehimize çevirmenin tek yolu önümüze bakmak.   Zamanı geçtikten sonra ‘keşke’ demek anlamsız. Gelen gelmiş, geçen geçmiş oluyor. Keşkeler oluyor keşkek.   Bir yandan da keşke demenin pişmanlık belirtisi olduğu düşünülebilir. Yapılan yanlıştan veya alınan yanlış karardan ders çıkarma olabilir.   İnsan garip bir canlı. Her zaman olmayanı istediğimiz için ve hep fazlasını istediğimiz için de keşke demek zorunda kalıyor olabiliriz.   Her ne olursa olsun bugüne bir yararı var mı pişman olmanın tartışılır.   Keşke dediğimiz şeyin olması da belki yararlı olmayacaktı bilemeyiz. Bildiğim bir şey varsa o da zamanımızı hayıflanarak harcanmaması gerektiği.   Güneş her gün yeniden doğuyorsa her zaman bir şans daha var demektir. Belki her şey birden telafi edilemez ama en azından yeni hatalar yapılmasını önleyebiliriz.   Geçmiş geçmişte kalması için pişmanlıkların geçmesi gerek. Kelebek etkisine inanıyorsanız; keşke dediğiniz şeyin farklı yaşanması durumunda farklı sonuçlarla karşılaşacağınızı da hesap etmeniz lazım. Belki de hayırlısı sizin keşkelerinizdir, bilemezsiniz.   Zaman her anlamda acımasız. Daha fazla keşke biriktirmek yerine geleceğimizi daha planlamamız; seçeneklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor sanırım.   Herşeyden önce olanı olmayanı da kabullenmek lazım bir yerde. İşleri kendi adımıza zorlaştırmamak için seçimlerimizin sorumluluğunu alma vakti gelmiştir belki de.   Gelmiş geçmiş acılarımız bizi olgunlaştırır ama abartmamak lazım. Düne dönemiyorsam, yarın bir sırsa; bugün bir şeyler yapmalı ve bir adım atmalıyız. Daha ne kadar bekleyeceksiniz bir şeyleri değiştirmek için gereken o adımı?   Beklemek olgunlaştırmıyor insanı; sadece zaman kaybına yol açıyor. Hareket zamanı olduğunu anlamak için başlangıç düdüğü mü gerekiyor illaki ya da birilerinin hatırlatması mı?   Bu hayat sizin. Hayatınızı, yaşamınızı, yaşanmamışlıklarınızı kabullenin. Diğer sayfaya ağır izlerle geçmeyin.   Düzene de yenik düşeriz arada ama şansımızın dönmeyeceğini kim nerden bilebilir ki?   Şans, kader ve kısmet bağlamı arasında gidip gelirken her şeyin istediğimiz gibi gitmemesinden doğal bir şey de yok. Sonuçta her şeyin kendimize bağlı olmadığı çekimser bir evrende yaşıyoruz.   Ne olursa olsun en kötü karar bile kararsızlıktan iyi derler. Yaşamayı, kararları yarına bırakmamak lazım. Yarına bıraktıklarımız yanımıza da kalmaz çünkü.   Keşkeleriniz sizi bitirmeden siz keşkelerinizi bitirin. Huzur, mutluluk ve güzel bir yaşam için keşkelerinizi keşkeğe döndürmemeniz dileğiyle.