Tarih boyunca süregelen Hak Batıl mücadelesinde, her zaman kavram karmaşaları olmuş ve toplumu din dairesi dışına atan itikat bozuklukları yaşanmıştır. Günümüzde de insanlar; itikadi ve imani yönden çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıyadır. Ne yazık ki, toplumun çok büyük bir kesimi kendilerini din dairesi dışına atan bu tehlikenin farkında değildir.
Her Müslüman, İslâm'ın inanç yapısının mükemmel olduğunu bilir. Çünkü İslâm Allah (c.c.) yapısıdır. Buna kul merkezli birşeyler eklemek veya kişilerin dünya görüşlerine göre bazı hükümleri değiştirmek veya çıkarmak bu bütünlüğü ve mükemmelliği bozar. İnancımızda kuralları Allah (c.c.) koyar ve kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkes o kurallara; ama, fakat ve lakin demeden itaat eder. Bu itaat olmazsa Müslümanlık da olmaz.
İnandığını yaşayamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar. Bunlar aynen Yahudiler ve Hıristiyanlarda olduğu gibi İlahi olmaktan uzak hurafeleri din olarak kabul ederek kendilerini kandırırlar. Hatta bu hususta nefislerini tatmin etmek için, Ayet ve Hadise dayanmayan bir yığın uyduruk fetvalar bile üretirler. Halbuki, dinimizce haram olduğu Âyet ve Hadislerle sabit olan bir şeyi hangi amaçla olursa olsun savunmak veya meşru kabul etmek insanı küfre düşürür. İşte, günümüz insanını din dairesi dışına atan hastalık tam da budur.
Allah'ın (c.c.) kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkesi bu tehlikeden koruması dua ve dileklerimle.