Bir ay kadar önce idi. Hasan BİTMEZ kardeşim telefonda aradı ve sağlık durumumu sordu. Kendisi ile hasbihal ettikten sonra: "Sayın vekilim son derece ağır bir yükün altına girdiniz, Allah (c.c.) yâr ve yardımcınız olsun ve sayılarınızı artırsin" dediğimde cevabı; "Nuri abi, TBBM de bir kişi idik, Allah biri on yaptı, şimdi on’u yüz yapmaya da gücü yeter" demişti. Ecel kendisini herkesin gıpta edeceği ve imrenereği bir an ve şekilde yakaladı. Mekanı cennet olsun.
Merhum Bitmez'in vefatı bir vekilin ölümünden çok daha fazla şeyler ifade ediyordu.
Birincisi: Bir milletvekili belki ilk defa Meclis kürsüsünden küresel güçlerin işbirlikçilerinin yüzlerine karşı Hakk ve hakikati haykırırken kalp krizi geçiriyordu.
İkincisi: Sayısal sınırda olan Saadet gurubu yasal sayısı, TBMM de söz ve temsil hakkını kaybediyordu.
Üçüncüsü: Kendilerine verilen Milli Görüşü bitirme ev ödevini yerine getirmek için her türlü yolu deneyen AKP’nin işi kolaylaşıyordu.
Kulların hesabı varsa Allah'ın da hesabı vardı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, merhum Bitmez'in son nefesine kadar yürüttüğü mücadelenin devamı için Kütahya Milletvekili Sayın Ali Fazıl Kasap'ın Saadet gurubuna katılacağını açıklıyordu. Bu da AKP’nin ev ödevi hesabını boşa çıkarıyordu.
Sahibini bilmiyorum ama;
"Takdiri İlahi kuvve'i pazu ile dönmez./Bir şem'a ki Allah yandıra üflemekle sönmez" sözünü merhum Bitmez'den duymuştum. Tarih boyunca; Nemrut, Fravun ve Ebu Cehil'lerin söndüremediği İslâm'ın nurunu AKP de söndüremeyecektir. Buna tüm kalbimle inanıyorum.
Hasan Bitmez kardeşime Allah'dan (c.c.) rahmet diliyorum.