Bazı kardeşlerimiz samimi olarak öz eleştiri yapacağım derken; insaf sınırını aşan ölçüde Saadet Partisini suçluyorlar. Efendim, "Milli Görüş terk edenler Erbakan Hocanın söylemlerini öne çıkardıkları için kamuoyunda itibar görüyor ancak Saadet Partisi bunu yapamıyor" şeklinde. Bunu, Milli Görüş hareketine reva görülen haksızlıkları ve Erbakan Hocaya yıllarca yapılan zulmü bilmeyen biri söylese belki haklı yani olabilir. Ama, ipleri Siyonizmin eline olan sivil ve resmi ideolojinin, küresel sermayenin, kartel medyasının, uyduruk tarikatların Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partisine karşıtı oldukları ve el birliği ile Milli Görüş çizgisini terk edenlerin borazanlığını yaptıklarını gören birisinin söylemesi anlaşılır gibi değil. Milli Görüş gömleğini çıkarmakla kalmayıp tamda Milli Görüşün karşısına geçenlere gösterilen ilgi; onların kimlik, kişilik veya kariyerleri ile ilgili değil. Onlar sattıkları değerin kıymetinin karşılığını alıyorlar. Yani Milli Görüşü bölmelerinin, yıpratmalarının ve iktidar yolunu kesme hizmetlerinin ücretini alıyorlar. Saadet Partisi her zaman, her alan ve her fırsatta tüm gücü ile Erbakan Hocanın ismini, fikirlerini ve projelerini öne çıkarıyor. Bu alanda devamlı programlar düzenliyor ve en önemlisi onun çizgisini devam ettiriyor. Milli Görüş çizgisini devam ettiren tek siyasi camia olarak Saadet Partisi; Hoca'nın çizdiği çizginin devam etmesi için elinden geleni yapıyor. Merhum Erbakan Hoca siyasi hayatı boyunca tüm dünyaya Siyonizmi tanıtmaya çalıştı. Daha iki ay önce Hasan Bitmez kardeşimiz; dini istismar ederek siyasete malzeme yapanlara, Siyonizme hizmet ettiklerini belgeleri ile ortaya koydu. Erbakan Hocanın fikriyatının ayakta kalması mücadelesi verirken TBMM kürsüsünde yere yığıldı. Saadet Partililer Merhum Erbakan Hoca'nın yolunda olduklarını göstermek için daha yapmaları gerekiyor? Allah (c.c.) Kur'an da; "Siz arkasını dönüp giden sağırlara sesinizi işittiremezsiniz" buyuruyor ya, işte bütün mesele bu.