"Üç dört trilyon dolarlık doğalgaz rezerviniz varsa...
Gabar’da petrolünüz oluk gibi akıyorsa...
Kendi otomobilinizi kendiniz üretiyorsanız...
Savaş uçağınızı, Tankınızı, Silahınızı kendiniz yapıyorsanız...
Uzaya çıkıp araştırmalar yapabiliyorsanız...
Herkes hür bir şekilde kendini ifade edebiliyorsa...
Yargı siyasallaşmamış herkes hakkını adil bir şekilde alabiliyorsa; Muasır medeniyet seviyesine ulaşmış zengin bir ülkesiniz demektir. Bu tarzda ülkelere baktığınız zaman durumu aynen boyle göreceksiniz.. Halkınız insanca yaşar ve kimseye muhtaç olmaz...
Yok bunları yaptığınızı söylüyor lakin, eğer halkınızın kahır çoğunluğu sabah beşten dokuza, dört saat boyu 100 TL daha ucuza et alacağım diye nöbet tutuyorsa, 5 TL daha ucuz pide alacağım diye fırınlarda tezgahlara bakıyorsa, borcunu ödeyebilmek için üç dört bankanın kartlarını takla attırmak zorunda kalıyorsa; Orada iki ihtimal vardır. Ya söylediğiniz gibi değildir. Ya da ülkenin geliri eşit bir biçimde dağıtılmıyor demektir. Yani birileri zengin, birileri ise devamlı fakir oluyordur demektir.
Kısaca ya yalan söylüyorsunuzdur. Ya da birileri sizi devamlı kandırıyordur.
Maalesef üçüncü bir ihtimal yoktur. Olsa da Allah muhafaza adı ihanettir.
‘Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır’ derler. Lakin, Mart’ın sonu bahardır ve kışı ise bir aydır. 31 Mart seçimleri ise 5 senedir. O yüzden tercihinizi kıştan yana değil bahardan yana yapınız. Allah sonumuzu hayır eylesin."