“Neyi gerçekten kalpten istersen, o şey bir gün mutlaka gelip seni bulur.” Mevlâna Çevremizde birçok insan vardır. Bu insanlar   bir yerlere gelmek için başka birinden yardım ister. Böyle olunca da bizim işimizin olması başkalarının eline kalmış oluyor.  Başkalarının sağduyusu neredeyse bizim kaderimiz oluyor. Her canlıyı diğer canlıdan üstün kılan bir meziyeti vardır. Bu meziyet canlının ayakta kalmasını sağlar. Kartal keskin görmesi ile, ceylan hızlı koşmasıyla, kaplumbağa evini sırtında taşımasıyla, kirpi dikenleriyle hayatta kalır.  İnsan ise aklı ile diğer canlılardan ayrılmıştır. Aklını kullanan insan, aklı sayesinde diğer türlerden üstündür. Yaradan bize akıl vermiş, fikir vermiş. Kendi yolumuzu çizmemiz için bize yol göstermiş. İnsanoğlu inandığı zaman yapamayacağı şey yoktur. Kas gücünden kat kat etkili olan güç insanın aklıdır. İnsan inandığı zaman eninde sonunda istediğini elde ediyor. Ama elde etmesi için akıl ve vücut birlikte kolektif bir şekilde çalışması lazım. Akıl ve vücut birlikte top yekûn hareket edince başarı kaçınılmazdır. Benim başıma pek çok kez geldi. İstediğimi elde edememenin en büyük etkeni istediğim değeri fazla istememiş olmamdan kaynaklandı. İnsan istedi mi hiç kimseden bir şey istemeden ve kimseyi araya koymadan istediği değere öyle ya da böyle sahip oluyor. Bu yolculuk zor bir yolculuk ama varılması imkânsız olan bir yolculuk değildir. Ben yaşantım boyunca şunu öğrendim. Zorluk katsayısı ne olursa olsun insan bir şeyi kalpten istedi mi, istediği değerlerin oluşmasına sebep olan her şey ayağına geliyor. Olmaması gereken her şeyde ayağından uzaklaşıyor. Kısacası olmayacak olan engeller tek tek çekiliyor. Bu nasıl oluyor; İnsan aklını kullanıp istediği değerlere motive olunca asla tersini düşünmüyor, tersini düşünmedikçe olabilecek muhtemel olaylar gözünün önünde beliriyor. Bir şeyi kalpten istedin mi o şeyin oluşmasına sebep olabilecek her değer gözünün önüne geliyor. Olmayacağını düşündüğünüz olumsuzluklarda gözünüzün önünden çekiliyor. Tıpkı cep telefonunuzda olmasını istediğiniz değerleri birkaç gün telefonunuza söylediğinizde istediğiniz şeylerle ilgili reklamlar çıkması gibi. Bu sefer insanın başında olumlu düşünceler beliriyor. Böylece başarma arzusu, başarısızlık korkusunu yeniyor. Sonuçta başarıyorsunuz, tarih bunun birçok örnekleri ile doludur. Bu ideali benimsediğiniz sürece asla herhangi birinden bir şey istemiyorsunuz. Ondan istediğiniz her şeyi kendiniz tek başınıza yapabilecek duruma geliyorsunuz. Bu yöntem zor ama imkânsız olmayan bir yöntemdir. Her ne olursa olsun, çok istediniz ama yine başaramadınız. Sakın üzülmeyin, sakın ben şansızım ben beceremem demeyin. Gene kazançlısınız. Hayat başarınca bir satır öğrenirsin, kaybedince ki bu çok nadir görünen bir durumdur. Başarısızlıktan bir kitap dolusu bilgi sahibi olursun. Tecrübe sahibi oldukça başarma olasılığınız bu yola başlarken attığınız ilk adımdan daha güçlü yere basarsınız. Gün gelir işleriniz yaptırmak için siz insanların ayağına giderken, öğle bir an olur ki işlerini yaptırmak için insanlar sizin ayağınıza gelmeye başlarlar. Kimsenin ayağına gitmeyin, yaratan size akıl vermiş aklınızı kullanın onlar sizin ayağınıza gelsin.