Görevde iken Milli Selamet Partisinin kapatılması için girişimleri olan o zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, emekli olunca 1980 yılında Cumhurbaşkanı adayı olur. Destek için Erbakan Hoca ile görüşmek istediğini bildirir. Ancak arkadaşları onun Hoca ile görüşmesine istemezler. O her şeye rağmen Erbakan Hoca ile görüşür ve destek ister. Hoca seçilmesi halinde beklentilerini bildirir ve anlaşırlar. Dünya siyasetini son derece sağlıklı okuyan Hoca: "Bizimle anlaştığını gurubun dahil kimseye söyleme, yoksa kazanamazsın" der. Fakat Muhsin Batur ise bunu söyleyeceğini ifade eder. Oylama yapılır ve Muhsin Batur kaybeder. Çünkü Erbakan ile anlaştığı için kendi gurubundakiler ona oy vermemiştir.
Şimdi durup dururken bunu neden gündeme getirdim? Milli Görüş çizgisinde siyasi itibar kazananlara:
1) İslam'ı yeniden yorumlama,
2) İsrail ile ilişkileri en üst seviyeye çıkarma,
3) Milli Görüşü bitirme,
Görevleri verildi.
Türkçe olimpiyatları, dinler arası hoşgörü toplantıları ve dinler arası park açılışları, faizin dünya gerçeği ilanı, zinanın TCK da suç olmaktan çıkartılması, eş cinslere nikah akki tanınması gibi dini inançlarımızla taban tabana zıt onlarca düzenleme ve İsrail Devlet başkanlarının TBMM de konuşturulup ayakta alkışlatılması İsrail bayrağının Ankara caddelerinde resmi merasim ile dolaştırılması ilk iki görevin yerine getirilmesi içindi. Geriye Milli Görüşü bitirme işi kalmıştı.
Milli Görüş bünyesi de siyasi itibar kazananlar tarafından yürütülen iftira ve karalama kampanyaları sonunda tam da bunun neticesi alınacak ve Milli Görüş hareketinin hayat damarları kesilecek iken; Sayın Kılıçdaroğlu Milli Görüşü TBMM’ye taşıdı.
Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ismi üzerinden kopartılan fırtınaların arka plânında, AKP’nin Milli Görüşü bitirme hesaplarını boşa çıkarmış olmasının intikamı yatıyor. Burada Muhsin Batur ile Kılıçdaroğlu'nun ortak yanı Milli Görüş ile yakın ilişkileri!
CHP içinde, Kılıçdaroğlu için "Değişimi yakalayamadı" gerekçesi gerçekçi bir yaklaşım değil. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu; "Helalleşme" söylemi ile son derece ciddi bir değişim başlattı. Ancak, halkın değerlerine dokunan bu değişim CHP’nin geçmiş kemikleşmiş genel kültürü ile örtüşmediği için kabul görmedi. İleride neler olacak, ömrü olanlar görecektir.
Ne diyelim olanda hayır vardır.