Geçen akşam internetten faizin dini hükmü ile ilgili düşüncelerini açıklayan iki bilim adamının görüşlerini içeren konuşmalarını indirdim. İki ilim adamının görüşleri arasında nerede ise gece ile gündüz gibi farklılık arz ediyordu.
Birisi; Kur'an - Kerimde Allah'ın (c.c.) faiz ile ilgili hükümlerinin ne kadar ağır olduğunu Kur'an'ı beldeler ile anlatıyor, Âyetlerde faizin Allah ve Resulüne savaş açmak kadar tehlikeli bir şey olduğunu yine âyetlerden delil göstererek bildiriyor ve "Allah'ın hükmü bu ise iş bitmiştir, kimsenin bunun aksine bir hüküm vermesi söz konusu bile olamaz" diyordu. Ötekisi ise; faiz hakkında iktidar liderinin "Faiz dünya gerçeğidir" sözüne meşru bir hüviyet kazandırma adına "Ev almak gibi zaruri bir ihtiyacı karşılamak için ise ve kredi devlet bankasından alınmışsa bence olabilir" gibi bir şeyler diyordu. Yani aradaki fark biri Allah'ın (c.c.) hükmünü, diğeri bana göre diye kendi görüşünü ileri sürüyor. Birisi Allah (c.c.) rızasına, diğeri iktidarın hoşnutluğunu talip oluyor.
Kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkesin, haram olduğuna dair hakkında Allah'ın (c.c.) hükmü bulunmayan sakıncalı ve şüphelilerden bile kaçınması gerekirken, inancımızın Allah ve Resulüne savaş açmak olarak nitelediği harama "Bana göre" diye fetva vermek nasıl bir inancı temsil ediyor olabilir?
Dinimizde kuralları Allah (c.c.) koyar. O'nun hükmüne uyan Müslüman, uymayan ise kafir veya münafık olur. Günümüzde İslâm inancını tehdit eden en büyük tehlike; din adamı kimliği ile iktidara şirinlik adına Kur'an'ı deliller hilafına hüküm çıkarmaktır diye düşünüyorum.
Samimi bir Müslüman, dost olduğu kardeşine itikadı bir alanda uyarı yaptığı zaman "Senin dediklerine itiraz edemem ama, falan Hoca bunu senin kadar bilmiyor mu" diye karşılık alması, iktidar yağcısı din adamının ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyor olmalı.
Allah'ın (c.c.) Müslümanları "Bana göre" diyen sanal din adamlarının şerrinden bir an önce kurtarması dua ve dileklerimle.