Milli Görüş Hareketi; kurumsal kimlik olarak her alanda milli, manevi ve tarihi temellere dayanan kural ve her safhası İslâmi prensiplere göre şekillendirilmiş siyasi bir harekettir.
Milli Görüşün temel esasları; teşkilat yapısı, kararların nasıl alınacağı, karar mercileri, bu kararlara riayet etme sorumluluğu gibi akla gelen her şey yine İslâmi prensiplere göre; Merhum Erbakan Hoca tarafından "Temel Esaslarda" hükme bağlanmıştır.
Milli Görüş Hareketinde; ülkeyi içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için önemlidir. Ancak, ondan daha önemlisi Milli Görüş kültür birikimini en küçük değişikliğe uğratmadan, tüm sadeliği ve saflığı ile gelecek nesillere taşımaktır.
Milli Görüş camiasına reva görülen zulme tahammül edemeyip dâvâsını terk eden, değişik siyasi kulvarlara savrulan veya yeni bir siyasi parti kuranlar, her fırsatta Milli Görüşü kendilerinin temsil ettiklerini iddia ediyorlar. Asıl sorumluluğu Milli Görüş kültürünü gelecek nesillere taşımak olan bir siyasi çizgiyi terk ederken, hatta o kültürü temsil eden Saadet Partisine adeta düşmanca tavır sergilerken hala Milli Görüşü temsil etme iddiası ancak iki yüzlülük ve riyakarlık olabilir.
Milli Görüşün temel esasları ile çelişki arz eden eylem ve söylemler içinde olanların Milli Görüşçülük iddiaları; İsrail'e gemilerle stratejik malzeme gönderen AKP lilerin "Biz Erbakan Hocayı seviyoruz" yalanlarından farklı yanları yoktur.
Milli Görüşçülüğün mihenk taşı, hoşumuza gitmese bile temel esaslara itiraz etmeden yetkili merciinin aldığı karara teslim olmaktır. Saadet Partisinin en yüksek karar organı olan Yüksek İstişare Kurulu kararına uymayan kim olursa olsun Milli Görüşçü olamaz. Bu husus daha önce Milli Görüşü terk edenler için de, ihanet sırasını bekleyenler için geçerlidir.
Allah'ın (c.c.), kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkese ve özellikle Milli Görüşçü olduğunu ilan edenlere şuur nasip etmesi dua ve dileklerimle.