İslâm coğrafyasının içerisine zehirli bir hançer gibi yerleştirilen İsrail terör devleti, yıllardan beri barbarlığın en ahlaksız örneğini sergiliyor. Filistin halkına akla hayale gelmedik acılar yaşatıyor. Yaşlı, çocuk, kadın demeden fırsat bulduğunda herkesi öldürüyor, öldürmediklerini esir kamplarında ölüme mahkum ediyor. Bunlarla yetinmeyip; evlerini yıkıyor, mal varlıklarına el koyuyor ve bu zulme, uluslararası sözde insan hakları örgütleri ve kuruluşlar seyirci kalıyor. Filistinli insanların yaşama haklarının gasp edilmesi, "İsrail'in kendisini savunma hakkı var" denilerek meşru gösterilmeye çalışılıyor.   Şimdi bunca zulme dur demek ve kendi istikbalini kazanma ve topraklarını koruma mücadelesi başlatan Filistin direnişinin meşru hamlesi, batı merkezli tüm kuruluş ve oluşumlar tarafından yine "İsrail’in kendisini savunma hakkı" gerekçesi ile gayrimeşru gösterilmeye çalışılıyor. Değişik din, mezhep ve meşrebe mensup batı dünyası, Terör devletine destek vermek ve Müslümanları ezmek için İsrail’e destek vereceklerini beyan ediyorlar. Bizim dost ve müttefik kabul ettiğimiz. Sapkın inançlı batı dünyası, sapık amaçları için bir araya gelirken, biz bir türlü birlik olamıyoruz.   Ehli küfrün, terör devletinin zulmüne destek vermek için bir araya gelmesi; "D-8 ve İSLAM BİRLİĞİ" için hayati boyunca mücadele eden Milli Görüş lideri Merhum Prof. Dr. Erbakan Hocanın ne kadar haklı olduğunu ispat ediyor.   Aslında batının bu zulme destek olmak için birlik olmasını Müslüman milletler için bir uyanış vesilesi olmalıdır. İlk bakışta aleyhimize gibi görünen bu gelişme; D-8’leri aktif hale getirerek ve İslam Birliğini kurarak lehimize çevirmek için büyük bir fırsat olarak görülmelidir. Batının çifte standartlı ve iki yüzlü tavrına karşı halkı Müslüman ülkelerin akıllarını başlarına almaları, D-8’leri aktif hale getirmeleri, İslâm Birliğini kurmaları ve İsrail yanlısı devletlerin ürünlerine ambargo uygulamaları en etkili cevap olacaktır.   Allah'ın (c.c.) bu durumu Müslümanlar lehine neticelendirmesi dua ve dileklerimle.