Önceki yazıma "Müslümanlar paramparça, ehli küfür bir millet" diye başlık atmıştım. Keşke yanılsaydım diyeceğimiz bazı olaylar olur. İşte bu başlıkta yanılmış olmayı çok isterdim.   Yazımın gazetede yayınlandığı Cuma günü Samsun Büyük Camide Filistinli şehit kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılındı. Ancak, namaz için cemaat cami avlusunda düzen almışken, bir cemaate mensup oldukları kıyafetlerinden belli olan birileri "Namaz aşağıda kılınacak" diye cami avlusunu terk ettiler. Caminin resmi görevli hocası elinde mikrofonla "Namaz burada kılınacak" diye anons etmesi üzerine; o gruptan birisi "Emniyetten aşağıdaki meydan için izin alındı" diye tartışmaya kalktı. Bunun üzerine cemaat arasında homurdanmalar ve kargaşa başladı. Uzunca bir tartışma sonunda Camii İmamı; "Namaz burada kılınsın, siz aşağıda duanızı yaparsınız" diye işi tatlıya bağladı ve öyle yapıldı.  Bu kargaşa imam kardeşimizin ciddi ve dirayetli duruşu sayesinde çözüldü. Bu nedenle sevgili Hamdi hocama sevgilerimi arz ediyorum.   Filistin'de din kardeşlerimiz Siyonizm’in zulmü altında inim inim inlerken, onların yüreklerini dağlayan şehit kardeşlerine dua için toplanan mü'minler arasına kargaşa çıkarmak nasıl bir kafa yapısının ürünüdür? Cenaze namazı cami avlusunda kılınır. Bunun için izin almaya gerek yoktur. Sonra her gün bir değerli mensubunu şehit veren emniyet teşkilatımızın da şehitler için kılınacak cenaze namazından rahatsız olmasını düşünmek bile yanlıştır.   Ne acıdır ki, 1948 yılından beri İslâm dünyasının canını yakan İsrail terörü; İslâm dinini, sanal liderlerinin öğretisinin dışına çıkamayan teslimiyetçi sözde tasavvuf gurup ve cemaatlerin ümmetin bölünmesine neden olan aymazlarından besleniyor.   Allah'ın (c.c.) kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkese Hakki batıldan ayıracak İslâmi şuur nasip etmesi dua ve dileklerimle.