Birçok konu yoruma açık olabilir fikir ayrılıkları olabilir bu son derece doğaldır.   Ama hukuk yoruma açık olabilir mi?   Adalet yoruma açık olabilir mi?   Yasa herkes için farklı işleyebilir mi?   Tabi ben hukukçu değilim bunların cevabını net olarak veremem ama mantıken kendimce doğrularımı düşüncelerimi de söylemek isterim.   Bu da benim en doğal hakkım.   Yıllar önce bir dergi çıkarıyordum teknik olarak çok detaya girmeyeceğim ama kısaca özetlersek, o dönem dergiyle alakalı bir mahkemelik olay yaşamıştım.   Ankara’da bir toplantıdayken, bir oda başkanı arkadaşımda benim yaşadığım konuyla ilgili mahkeme gördüğünü ve mahkeme sonucunda sorun yaşamadığını söylemişti.   Ben de kendisine “bana davanın sonucunu ver benim davamı gören mahkemeye emsal olarak sunayım” dedim.   O mahkememin kararını kendi görmüş olduğum davanın mahkemesine emsal olarak sunduğumuzda, hiç unutmuyorum benim davama bakan hâkim “Bu Bursa mahkemesinin kararı beni bağlamaz” deyip bana ve yazı işleri müdürüne para cezası kesmiş onu ertelemişti.   Beş yıl için de hukuksal sorun yaşamazsanız ceza kalkıyor.   Ama beş yılda da her hangi bir ceza almamanız gerekiyordu.    Sonuç olarak para cezasını ödemedim.   Fakat iki davanın konusu aynıydı bir mahkeme farklı karar verirken diğer mahkeme farklı karar vermişti.   Bu konuyu avukat arkadaşlarıma açtığımda onlar buna benzer olayların çok olduğunu aynı konuda ki davalarda mahkemeler farklı karar verdiğini hatta Yargıtay bile aynı benzer davalarının birini onarken diğerini bozduğunu söylemişlerdi.   Tamam, mahkemelerde hâkimlerinde bir kanaati olabilir, verdikleri kararlar da bunu dikkate alabilirler ama emsal olarak aynı davalarda farklı sonuçlar çıkmamalı diye düşünüyorum.    Bu konuya neden girdim?   Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapıya dayandı.   Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın tekrar aday olup olamayacağı durumu hukukçuları ikiye böldü, bir kısmı bilmem hangi maddenin neresine göre aday olamaz derken, diğer kısmı hayır bilmem hangi maddenin neresine göre aday olabilir diyorlar.   Şimdi bu durum da bir hâkimin kanaatine göre karar verilebilir mi?   Verilemez, hukuksal olarak ya aday olabilir ya da olamaz.   Koskoca Cumhurbaşkanlığı seçimin de bile, bir adayın aday olup olamayacağı hukukçular arasında tartışılıyor ise (!) varın siz vatandaşın mahkemeler karşısında yaşayabileceği mağduriyeti.   Oysa bir Ülkede yasalar kesin ve net olmalı.   Halk arasında kafalarda soru işareti bırakmamalı.   İnsanların adalete güveni sarsılmamalı.   Ama biz bu ülkede yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı bile tanımadığı davalara şahit olduk.   Bakın burada anlatmaya çalıştığım yerel mahkeme haklı ya da Anayasa Mahkemesi haklı mevzusu değil.   Burada anlatmaya çalıştığım her iki mahkeme bu kadar fikir ayrılığına düşerken vatandaş olarak biz hangisinin kararına inanacağız.   Ya da aynı iki davanın biri Yargıtay da onanırken, diğeri Yargıtay da bozulursa bizler vatandaş olarak hangi kararın hukuka uygun olup olmadığına inanacağız.   Nitekim 68 ilde KONDA'nın yaptığı araştırmaya göre, toplumun yüzde 69'u adalet sistemine güvenmiyor sonucu çıkmış.   Benim şahsi fikrimi sorarsanız bende Adalet sistemimize çok güveniyorum diyemem.   Bire bir yaşadığım mahkemeler de buna yakinen şahit oldum.   Hatta birçok siyasi liderler de dönem dönem adalet sisteminden şikâyetçi oldukları zamanlar olmuştur.   Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk. “Adalet mülkün temelidir” yani bir Devletin veya düzenin esası adalettir.   Eğer bir ülkede Adalet yoksa yada adalet yanlış uygulanırsa yanlış yorumlanırsa o Ülkenin temelleri sarsılır. Ve unutmayın ki adalet bir gün herkese lazım olabilir.   Eğer mahkeme kararları toplumlarda vicdanlarda soru işaretleri uyandırıyorsa bir yerde eksik bir şeyler var demektir.   Bu eksikler ne yazık ki insanlarda derin yaralar açabilir.