Vizyon Kuyumcu
Savaş KİRAZ
Köşe Yazarı
Savaş KİRAZ
 

İttifakların Hataları 1

Geçen yazımın başlığı şu şekildeydi “bazen zaferler karşındakinin hataları ile kazanılır”   Cumhurbaşkanlığı seçimi her kim kazanır bunu 14 Mayıs sonrası göreceğiz.   Bu yarış bana göre Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasın da geçecek.   Yani Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı arasında geçecek.   Diğer adayların çok şansı olduklarını düşünmüyorum.   Çok çok seçim ikinci tura kalır ve sonucunda ikisi çarpışır.   Ben "Kaybeden neden kaybeder, hataları nedir" sorularına kendimce düşüncelerimi yazmak istiyorum.   Öncelikle Cumhur İttifakı'ndan başlıyorum:   Cumhur İttifakı'nın seçimi kaybetme nedenlerinin başında birinci sırada 20 yıl iktidarda olması geliyor. Her ne olursa olsun 20 sene uzun bir zaman, hani bir dönem AKP'li belediye başkanlarının bir kısmı mental yorgunluk gerekçesi ile istifa ettirilmişti ya! Bana göre aynı yorgunluk Sayın Recep beyde de var. Ayrıca gençlerin bir kısmı artık değişim istiyor, mesela şunu diyenler var “Ben 20 yaşındayım ve ben doğdum doğalı başta hep Recep Tayyip Erdoğan var. Artık değişim olmalı” diyorlar.   Diğer nedenlerden biri, Sayın Recep beyin iktidara ilk geldiğindeki hoş görüsü o birleştirici söylemleri artık kalmadı. Oysa iktidar her zaman eleştirilir. Ayrıca herkes onlar gibi düşünmek zorunda da değildir. Ama iktidar olarak kendi gibi düşünmeyenler ya terörist ya cahil ya da hain oluyor. Her dönem İktidara oy veren biri bu dönem iktidara oy vermeyeceğim deyince de satıcı oluyor kalleş oluyor. Nerdeyse onlara oy vermeyenlerin hepsi ya terörist ya da hain. Baş olarak Recep Bey şerefsizler illetler zilletler gibi konuşunca alt kadrosu yani bakanı vekili işi daha da ileri götürüyorlar. Hele trolleri nerdeyse karşı görüşe küfür ediyorlar. Seçmenleriyse dostlarıyla kavga eder duruma geliyorlar.   Her zaman derim yıllarca farklı siyasetçiler gördüm ama üslubun bu kadar bozuk olduğunu son zamanlarda gördüm. Halk artık bu tür üsluplardan kutuplaştırılmaktan sıkıldı. Dediğim gibi eleştiriler olacaktır ama iktidar olarak bunlara hoş görülü yaklaşarak dinlemeyi bilmeleri gerekir. Kendileri kendilerince başarılı olabilir ama bir başkasına göre başarılı değildir. Ama sizi eleştiren ya da sizin gibi düşünmeyenlere de hain terörist değildir. Koskoca Devlet adamları düşüncesini söyledi diye bir sanatçıyla uğraşır mı? Ona cevap verir mi? Onu ciddiye alır mı?   Esnaf ve sanatkâr bu iktidar zamanın da yalnız bırakıldı. Özellikle salgın dönemi en çok esnafı etkiledi. Birçok esnaf devlet tarafından salgın nedeniyle iş yerleri kapattırılırken karşılığın da üç beş kuruş destek aldı. Beş on milyar kira ödeyen bir esnafa birkaç bin lira destek verilse ne olur? Ya da iş yeri kapalı bir esnafa kredi verilse ne olur? İnsanların iş yeri kapalı hep faizsiz kredi versen kaç yazar. Bence faizle borç vermek yerine en azından elektrik su vergi pirim gibi giderleri bir sene alınmamalıydı ya da en azında yarı yarıya düşürülmeliydi. İki üç yıl iş yapmayan bir esnafın toparlaması da birkaç sene sürer. Mesela mülteci kardeşlerimize 50 – 60 milyar harcayan ve bununla övünenler kendi evladı olan esnaf için birkaç milyar dolar harcamadı. Esnaf kaderine terk edildi.   İktidar olarak geçmişi hep eleştirdiler. Geçmişte ekonomi kötüyse o dönemin iktidarı sorumluydu, döviz arttıysa o dönemin iktidarı sorumluydu, ama şimdiki iktidar zamanında ekonomi kötü olunca ya da döviz artınca dış güçler sorumlu oldu. Soğan teröristleri patates teröristleri dendi. Kısaca iyi şeyler olunca bakın biz bunları yaptık başarı bizim dendi, kötü şeyler olunca da ya dış güçlere ya muhalefet olan teröristlere bahane bulundu.   Çok abartılı söylemlerde bulunuldu dünya bizi kıskanıyor Avrupa bizi kıskanıyor biz böyleyiz biz şöyleyiz dediler. Biz dünya lideriyiz dediler. Hal böyle olunca da halk olarak beklentiler yükseldi. Dünya bizi kıskanıyorsa! O zaman ben emekli olarak neden 5,500 liraya talim ediyorum dendi. Ya da esnaf olarak aylarca iş yerim kapanmış bana sadaka verir gibi üç beş kuruş neden veriliyor dendi. Dünya bizi kıskanırken dünya para birimi olan bir dolar neden 20 lira oldu dendi. Türkiye de Asgari ücretin alım gücü neden Avrupa’da ki asgari ücretin alım gücünden daha düşük dendi.   Özellikle emekli açlığa mahkûm edildi. Doğal gaza, elektriğe, mazota devlet tarafından bu kadar zam yapılırken Tek maaşla yani 5,500 lira ile geçinmek bu günün şartların da mümkün mü? Emekli hakkını almadı daha doğrusu emekliye hakları verilmedi.    Dış politikada hatalar yapıldı. Esat’a Sisi’ye denmedik laf bırakılmadı. Birkaç sene sonra da Sisi’yle el sıkışıldı, Esat’la görüşürüz dendi. Madem Esat ile görüşülecekti zamanın da görüşülseydi daha farklı çözüm bulunsaydı da bu milyonlarca Suriyeli ülkemize külfet olmasaydı? Bana göre iktidarın en büyük hatalarından biride mülteci sorunu oldu.   1997 depreminde o dönem başta olan iktidarı yerden yere vuran ve bu dönem iktidarda olanlar, kendi zamanın da olan depremde hata kabul etmek yerine yine başka bir şeye kılıf buldular. Ne dediler asrın depremi? Tamam, olabilir asrın depremi de olabilir. Ama Kızılay asrın depreminde de çadır satmaz. Satıyorsa da o Kızılay başkanı görevde bırakılmaz. Orada canı yanan halk azarlanmaz. Asker müdahalede geç bırakılmaz.   Dini siyasete alet ettiler.   AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, partisinin Sivas'ta belediye başkan adayı olarak gösterilen Hilmi Bilgin'e oy isterken, "İnanıyorum ki bu sizin ruzi mahşerde (mahşer günü) beraat (kurtuluş) belgeniz olacaktır." dedi. Yuh yani! Onlara oy verirseniz Cennetliksiniz vermezseniz Cehennemliksiniz demek istedi. Ve bu tür söylemleri sadece o demedi ismet Yılmaz gibi birçok AKP li siyasetçi bu tür lafları sarf ettiler.   AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral: Allah, Başbakanımızı bizim başımıza nasip ettiği için her gün iki rekat şükür namazı kılmamız gerekir.   AKP Çorum Milletvekili Murat Yıldırım: Erdoğan ümmetin lideri.   AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin: Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir.   AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan: Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider.   AKP Çorum Milletvekili Agâh Kafkas: Başbakan sözü peygamber sünneti.   AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk: Peygamberlerin de diploması yoktu.   Hatta biri hepten zıvanadan çıktı ve AKP Bursa Milletvekili Efkan Ala: “Peygamber hata yaptı, biz yapmadık.” Lafın büyüklüğüne bakar mısınız? Din bu kadar siyasete hem de bu şekilde alet edilir mi?   Daha bunlara benzer bir çok nedenler sayabilirim. Ama yazım uzar gider.   Kısaca özetlemek gerekirsek hatalar yapıldı.   Elbette hatalar olacaktır ama hatalarınızı kabul etmeniz gerekir.   Hatanızı kabul etmeyip ısrarla her şeyin en doğrusunu ben bilirim diyerek hatalarınıza devam ederseniz kaybedersiniz?   Aslında hatanızı size söyleyen sizin düşmanınız değildir.   Hiçbir akıllı insan düşmanının hatasını söylemez çünkü düşman hata yaparsa bu sizin işinize gelir.   Eğer biri sizin hatanızı söylüyorsa ve siz ona hain diyorsanız, siz dostunuzu düşmanınızı bilmiyorsunuz demektir.   Hep birlikte göreceğiz hatalar iktidara bir bedel ödetecek mi?
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2023 - Cuma
Savaş KİRAZ

İttifakların Hataları 1

Geçen yazımın başlığı şu şekildeydi “bazen zaferler karşındakinin hataları ile kazanılır”

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi her kim kazanır bunu 14 Mayıs sonrası göreceğiz.

 

Bu yarış bana göre Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasın da geçecek.

 

Yani Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı arasında geçecek.

 

Diğer adayların çok şansı olduklarını düşünmüyorum.

 

Çok çok seçim ikinci tura kalır ve sonucunda ikisi çarpışır.

 

Ben "Kaybeden neden kaybeder, hataları nedir" sorularına kendimce düşüncelerimi yazmak istiyorum.

 

Öncelikle Cumhur İttifakı'ndan başlıyorum:

 

Cumhur İttifakı'nın seçimi kaybetme nedenlerinin başında birinci sırada 20 yıl iktidarda olması geliyor. Her ne olursa olsun 20 sene uzun bir zaman, hani bir dönem AKP'li belediye başkanlarının bir kısmı mental yorgunluk gerekçesi ile istifa ettirilmişti ya! Bana göre aynı yorgunluk Sayın Recep beyde de var. Ayrıca gençlerin bir kısmı artık değişim istiyor, mesela şunu diyenler var “Ben 20 yaşındayım ve ben doğdum doğalı başta hep Recep Tayyip Erdoğan var. Artık değişim olmalı” diyorlar.

 

Diğer nedenlerden biri, Sayın Recep beyin iktidara ilk geldiğindeki hoş görüsü o birleştirici söylemleri artık kalmadı. Oysa iktidar her zaman eleştirilir. Ayrıca herkes onlar gibi düşünmek zorunda da değildir. Ama iktidar olarak kendi gibi düşünmeyenler ya terörist ya cahil ya da hain oluyor. Her dönem İktidara oy veren biri bu dönem iktidara oy vermeyeceğim deyince de satıcı oluyor kalleş oluyor. Nerdeyse onlara oy vermeyenlerin hepsi ya terörist ya da hain. Baş olarak Recep Bey şerefsizler illetler zilletler gibi konuşunca alt kadrosu yani bakanı vekili işi daha da ileri götürüyorlar. Hele trolleri nerdeyse karşı görüşe küfür ediyorlar. Seçmenleriyse dostlarıyla kavga eder duruma geliyorlar.

 

Her zaman derim yıllarca farklı siyasetçiler gördüm ama üslubun bu kadar bozuk olduğunu son zamanlarda gördüm. Halk artık bu tür üsluplardan kutuplaştırılmaktan sıkıldı. Dediğim gibi eleştiriler olacaktır ama iktidar olarak bunlara hoş görülü yaklaşarak dinlemeyi bilmeleri gerekir. Kendileri kendilerince başarılı olabilir ama bir başkasına göre başarılı değildir. Ama sizi eleştiren ya da sizin gibi düşünmeyenlere de hain terörist değildir. Koskoca Devlet adamları düşüncesini söyledi diye bir sanatçıyla uğraşır mı? Ona cevap verir mi? Onu ciddiye alır mı?

 

Esnaf ve sanatkâr bu iktidar zamanın da yalnız bırakıldı. Özellikle salgın dönemi en çok esnafı etkiledi. Birçok esnaf devlet tarafından salgın nedeniyle iş yerleri kapattırılırken karşılığın da üç beş kuruş destek aldı. Beş on milyar kira ödeyen bir esnafa birkaç bin lira destek verilse ne olur? Ya da iş yeri kapalı bir esnafa kredi verilse ne olur? İnsanların iş yeri kapalı hep faizsiz kredi versen kaç yazar. Bence faizle borç vermek yerine en azından elektrik su vergi pirim gibi giderleri bir sene alınmamalıydı ya da en azında yarı yarıya düşürülmeliydi. İki üç yıl iş yapmayan bir esnafın toparlaması da birkaç sene sürer. Mesela mülteci kardeşlerimize 50 – 60 milyar harcayan ve bununla övünenler kendi evladı olan esnaf için birkaç milyar dolar harcamadı. Esnaf kaderine terk edildi.

 

İktidar olarak geçmişi hep eleştirdiler. Geçmişte ekonomi kötüyse o dönemin iktidarı sorumluydu, döviz arttıysa o dönemin iktidarı sorumluydu, ama şimdiki iktidar zamanında ekonomi kötü olunca ya da döviz artınca dış güçler sorumlu oldu. Soğan teröristleri patates teröristleri dendi. Kısaca iyi şeyler olunca bakın biz bunları yaptık başarı bizim dendi, kötü şeyler olunca da ya dış güçlere ya muhalefet olan teröristlere bahane bulundu.

 

Çok abartılı söylemlerde bulunuldu dünya bizi kıskanıyor Avrupa bizi kıskanıyor biz böyleyiz biz şöyleyiz dediler. Biz dünya lideriyiz dediler. Hal böyle olunca da halk olarak beklentiler yükseldi. Dünya bizi kıskanıyorsa! O zaman ben emekli olarak neden 5,500 liraya talim ediyorum dendi. Ya da esnaf olarak aylarca iş yerim kapanmış bana sadaka verir gibi üç beş kuruş neden veriliyor dendi. Dünya bizi kıskanırken dünya para birimi olan bir dolar neden 20 lira oldu dendi. Türkiye de Asgari ücretin alım gücü neden Avrupa’da ki asgari ücretin alım gücünden daha düşük dendi.

 

Özellikle emekli açlığa mahkûm edildi. Doğal gaza, elektriğe, mazota devlet tarafından bu kadar zam yapılırken Tek maaşla yani 5,500 lira ile geçinmek bu günün şartların da mümkün mü? Emekli hakkını almadı daha doğrusu emekliye hakları verilmedi. 

 

Dış politikada hatalar yapıldı. Esat’a Sisi’ye denmedik laf bırakılmadı. Birkaç sene sonra da Sisi’yle el sıkışıldı, Esat’la görüşürüz dendi. Madem Esat ile görüşülecekti zamanın da görüşülseydi daha farklı çözüm bulunsaydı da bu milyonlarca Suriyeli ülkemize külfet olmasaydı? Bana göre iktidarın en büyük hatalarından biride mülteci sorunu oldu.

 

1997 depreminde o dönem başta olan iktidarı yerden yere vuran ve bu dönem iktidarda olanlar, kendi zamanın da olan depremde hata kabul etmek yerine yine başka bir şeye kılıf buldular. Ne dediler asrın depremi? Tamam, olabilir asrın depremi de olabilir. Ama Kızılay asrın depreminde de çadır satmaz. Satıyorsa da o Kızılay başkanı görevde bırakılmaz. Orada canı yanan halk azarlanmaz. Asker müdahalede geç bırakılmaz.

 

Dini siyasete alet ettiler.

 

AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, partisinin Sivas'ta belediye başkan adayı olarak gösterilen Hilmi Bilgin'e oy isterken, "İnanıyorum ki bu sizin ruzi mahşerde (mahşer günü) beraat (kurtuluş) belgeniz olacaktır." dedi. Yuh yani! Onlara oy verirseniz Cennetliksiniz vermezseniz Cehennemliksiniz demek istedi. Ve bu tür söylemleri sadece o demedi ismet Yılmaz gibi birçok AKP li siyasetçi bu tür lafları sarf ettiler.

 

AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral: Allah, Başbakanımızı bizim başımıza nasip ettiği için her gün iki rekat şükür namazı kılmamız gerekir.

 

AKP Çorum Milletvekili Murat Yıldırım: Erdoğan ümmetin lideri.

 

AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin: Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir.

 

AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan: Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider.

 

AKP Çorum Milletvekili Agâh Kafkas: Başbakan sözü peygamber sünneti.

 

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk: Peygamberlerin de diploması yoktu.

 

Hatta biri hepten zıvanadan çıktı ve AKP Bursa Milletvekili Efkan Ala: “Peygamber hata yaptı, biz yapmadık.” Lafın büyüklüğüne bakar mısınız? Din bu kadar siyasete hem de bu şekilde alet edilir mi?

 

Daha bunlara benzer bir çok nedenler sayabilirim. Ama yazım uzar gider.

 

Kısaca özetlemek gerekirsek hatalar yapıldı.

 

Elbette hatalar olacaktır ama hatalarınızı kabul etmeniz gerekir.

 

Hatanızı kabul etmeyip ısrarla her şeyin en doğrusunu ben bilirim diyerek hatalarınıza devam ederseniz kaybedersiniz?

 

Aslında hatanızı size söyleyen sizin düşmanınız değildir.

 

Hiçbir akıllı insan düşmanının hatasını söylemez çünkü düşman hata yaparsa bu sizin işinize gelir.

 

Eğer biri sizin hatanızı söylüyorsa ve siz ona hain diyorsanız, siz dostunuzu düşmanınızı bilmiyorsunuz demektir.

 

Hep birlikte göreceğiz hatalar iktidara bir bedel ödetecek mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.