FETÖ ile siyaset kavga etmeseydi öylece izliyor olacaktık..!
Tarikatlar kavga etmeseydi öylece izliyor olacaktık..!
Sedat Peker’le kavga etmeselerdi mesela, haberci diye izleyecektik birçok gazeteci müsveddelerini, ayda 10 bin dolar rüşvet alan vekillerden haberimiz olmayacaktı..!
Onlar birbirine düşmese marinalara çökenleri, uyuşturucu taşıyan gemileri, rüşvetlerin havada uçuştuklarını, bir zamanlar başbakanlık yapmış insanın kumarhane görüntüleri çıkmasın diye ceza evinde yatan bir suçluyu ceza evinden çıkardığı yetmiyormuş gibi birde üzerine 5 milyon dolar verdiğini bilmeyecektik..!
Tarikat liderlerinin birbirlerinin kasetlerini patlatmakla tehdit ettiği gerçeklerden haberimiz olmayacaktı..!
Cübbeli Ahmet Hocanın “Selefi grupların iç savaş çıkarmaya çalıştığını gizli yerlerde silahlarının olduğunu, Türk-Kürt başaramadılar, Alevi Sünni başaramadılar, ama din işi başka bir şeye benzemez, şu an Türkiye’de ki radikal selefi grup son derece tehlikeli” demeseydi, biz yine mışıl mışıl uyuyor olacaktık..!
Evet onlar birbirine düşmeseydi biz gerçekleri görmeyecek miydik?
Bizim ille gerçekleri anlamamız için birilerinin gözümüzün içine sokması mı lazım?
İlle bir felaket mi yaşamalıyız?
Geçmişten hiç mi ders almayacağız?
Bu ülke darbelerden kardeş kavgalarından dini ayrımcılıklardan az çekmedi mi?
Nereye kadar böyle gidecek?
Ne diyor ulu önder Mustafa Kemal Atatürk:
“Uyuyan bir millet ya ölür, ya da köle olarak uyanır”
Eğer uymaya devam edersek uykumuzdayken ölecek miyiz, yoksa köle olarak mı uyanacağız?
Allah’ın izniyle bu millet ne ölür, ne de köle olarak uyanır.
Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarız”
Gerekirse ölürüz ama asla köle olmayız.
Hoş bu milleti binlerce yıl öldürecek bir güç de çıkmadı amma! Uyumaya devam edersek, ölmesek de acı çekeriz.
Ve yıllarca Türk Kürt, Alevi Sünni sağcı solcu kavgalarından dolayı çok acı çektik.
Bu acılara son vermenin yolu, artık uyanmak etrafımızda olan bitenleri görmek sorgulamak, siyasi lider olsun, tarikat lideri olsun, gayri resmi gayri meşru kim olursa olsun gerçekleri birilerinin kavga edip ortaya dökmesinden sonra değil öncesinden anlamaktır.
Kısaca Allah’ın bize verdiği en güzel değer akılla kullanmakla olur.
Unutmayın diğer dünyada bize şu soruda sorulacak;
“sana akıl verdik iyi kullandın mı?”
Hiç birimiz kendi suçumuzu başkasının aklına uyduk diyerek geçiştiremeyeceğiz.
Düşünün bir kere FETO ile siyaset kavga etmeseydi, Sedat Peker ile birileri kavga etmeseydi, tarikat liderleri birbiriyle kavga etmeseydi ve biz bu olayları iş işten geçtikten sonra öğrenseydik halimiz ne olurdu?
Başımıza geleceklerin sorumlusu kim olacaktı?
Ben o siyasiye güvendim, hoca efendi iyi birine benziyordu, Allah affetsin kandırılırdık demekle çocuklarımıza daha kötü bir ülke bırakmanın vicdan azabı bizi rahatlatacak mıydı?
Çocuklarımız çıkıp bize “Allah size akıl verdi bunu kullanmak yerine başkalarına kanıp bize bu ülkeyi zehir ettiniz deseler, ne cevap verirdik?
Hani bir söz vardır! “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık”
O zaman şu soruyu soralım kendimize;
“Çocuklarımızdan aldığımız emaneti onlara layık bir şekilde teslim edebilecek miyiz?”
Yoksa uyumaya devam mı edeceğiz?
Israrla uyumak isteyen arkadaşlara bir uyarım var.
Ya birileri birbirine düşmeyip rantı paylaşmaya devam ederse ve biz gerçekleri iş işten geçtikten sonra öğrenirsek ne olacak?
Hadi bunu biraz düşünün.
Düşünürken ilerde çocuklarınıza torunlarınıza ne cevap vereceğinizi de düşünün?