Geçen yazım da Cumhur İttifakının hatalarından bahsetmiştim ve bu yazım da Millet ittifakının hatalarına yer vereceğim.   Hani derler ya mühür kimdeyse güç ondadır.   Evet, mevcut olan iktidar her zaman için muhalefete göre bazı konularda avantajlı olabilir.   En azından elindeki devlet imkânlarını daha rahat kullanabilir.   Ama muhalefetinde avantajları vardır.   Mesela vaat verme konusun da iktidara göre daha avantajlıdır.   İktidarın yapmadığı ya da yapamadığı işleri muhalefet ben yapacağım diyebilir.   Çünkü iktidar seçim zamanı ben şunları yapacağım dese, aklı olan “20 yıldır neden yapmadın?” diye sorar.   Mesela EYT konusun da olduğu gibi! Daha öncesin de Recep beyin bir konuşmasın da EYT hakkında “seçim kaybedeceğimi bilsem bile ben bu konuda yokum” derken seçime beş kala EYT yi çıkarması, düşünen seçmen tarafından sorgulanıyor. “Neden bu güne kadar beklendi” denilebiliyor.   İşte muhalefetin en büyük hatalarında biri bu ne yapacaklarını net bir şekilde ifade etmiyorlar.   Ne demiştim esnaf mevcut iktidar dönemim de yetim kaldı.   Tamam iyi de Millet ittifakı olarak görünen muhalefet kısmının esnafla ilgili vaatleri ne?   Millet ittifakının “Hukuk, Adalet ve Yargı” başlığı altında açıklanan Ortak Mutabakat metni 9 ana başlık altında 2 binin üzerinde yeni düzenlemeyi içeriyor.   Tamam, güzelde Esnaf bunun neresin de?   Ana yasının 173. Maddesine göre esnaf nasıl korunacak?   Şuan ülkenin en sıkıntılı kesimlerinin başın da gelen esnafa nasıl kolaylık sağlanacak.   Bu konuda net bilgisi olan var mı?   Ben bilmiyorum.   Varsa da bunu neden açıklamıyorlar?   Şimdi esnaflarla ilgili çalışmaları var diyenler olabilir.   Her konuda çalışmaları da olabilir.   Ama önemli olan bunu halka tek tek anlatmak, İl ve İlçe teşkilatları ne yapıyorlar?   Neden Millet ittifakının İl teşkilatları tabana inip projelerini anlatmıyorlar?     Zaten hatalarının başında üsteki kadrolar hariç il ve ilçe teşkilatları nerede?   Diğer iller hakkında net bir şey diyemem ama yaşadığım Samsun da İyi partinin ne il başkanı ne ilçe başkanı ne de vekillerinden her hangi biri bu güne kadar kaç esnaf odasını ziyaret etmiştir?   Ben de bir oda başkanıyım ben daha odamızı ziyaret eden bir İyi partili yönetici göremedim nerdeyse adlarını bilmiyorum.   CHP içinde aynı durum söz konusu bu güne kadar Sadece en son İl başkanı Fatih Bey odamızı ziyarete geldi.   Yani yaklaşık 20 yıldır sadece bu dönem ki CHP il başkanı ziyarete geldi öncekileri hiç gelmedi.   İlçe başkanlarını vekillerini yolda görsem tanımam neredeyse!   Deva Partisi'ne gelince, sadece İlkadım ilçe Başkanı Ender Çıkla oda olarak ziyaretimize geldi.   Ne il başkanını ne diğer ilçe başkanları tanımam bile.   Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti'nin Samsunda İl başkanı İlçe başkanları var mı?   Bilmiyorum bile!   Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu gibi milyonluk illerde belediye başkanlığı yapanlar vakit bulup Türkiye’yi gezip partilerinin projelerini anlatmaya çalışırken.   Millet ittifakındaki partilerinin il başkanları ilçe başkanları kendi illerinde ne yapıyor?   Mesela Samsun'dakiler ne yapıyor?   İki üç bin üyesi olan odaları bile ziyaret edip projelerini anlatmazken, Cumhur İttifakı'nın aday adayları bile odamızı ziyarete geliyorlar, odaları bırakın mahalledeki apartmanları tek tek geziyorlar.   Kısaca Millet İttifakı'nın il teşkilatları yeterince çalışmıyor.   Diğer bir hata, özellikle CHP'nin bir bölümü kendilerini ayrıcalıklı, seçkin, soylular sınıfından görüyor.   İçinde Halk kelimesi olan bir parti bunu yapabilir mi?   Ama yapıyor.   Biri çıkıyor dağdaki çobanla benim oyum bir mi diyor.   Diğeri çıkıyor ilkokul mezunları oy kullanmasın diyor.   Biri çıkıyor kendi gibi düşünmeyenleri cahil olarak görüyor.   Bu şekilde mi halk partisi olunur?   Sen o dağdaki çobana dokundun mu?   Sen o beğenmediğin il okul mezunlarına ulaştın mı?   Kendini ifade ettin mi?   Kendini anlattın mı?   Cahil dediğin köylünün evine gidip bir ayranını içtin mi?   Ya sen ilindeki odaları bile ziyaret etmezsen, o çobana, o cahil gördüğün insanlara dokunmazsan sen kendini aristokrat olarak görürsen, hiç kusura bakma onlarda seni, senin onları gördüğün gibi görür.   Bunlar bugün bile kendilerini Kaf dağında görüyorlarsa yarın başa gelince kim bilir bize neler yaparlar der.    Bu yüzden özellikle CHP lilerin bu aristokrat tavırları bırakıp partinizin de adının içinde olan HALKA inmeniz lazım.   İnsanlar doğru ya da yanlış siz iktidara gelirseniz birçok haklarının elinden alınacağına inanıyorlar.   Bu yanlışı düzeltmek sizin elinizde, dağdaki çobanın oyu bir, bizim oyunuz beş olsun demekle olmuyor.   Diğer bir hata da Millet ittifakında ağızı olan konuşuyor.   Liderleri konuşuyor, belediye başkanları konuşuyor, kurmayları konuşuyor, vekilleri konuşuyor.   Tamam, bizde demokrasi var herkes konuşabilir diye düşünebilirler, bence buda güzel bir şey.   Ama kardeşim konuşmak için konuşulmaz ki! Ya da her doğru her yerde konuşulmaz.   Sadece tek bir örnek vereyim:   Biri çıkıyor HDP ye bakanlık verilebilir diyor.   O zaman da vatandaş sen HDP ye bakanlık verirsen ben de sana oy vermem diyor.    Bakın çok konuşan Ekrem İmamoğlu’nun yıldızı eskisi kadar parlak değil.   Ama az öz konuşan ve en çok da yaptığı işleri konuşturan Mahsur Yavaş anketlerde tüm adaylarının önündeydi.   Demek ki, konuşmak için konuşma da doğru değil.   Son olarak Millet ittifakının adayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu dürüst olabilir son derece kibar olabilir.   Ama bu yetmiyor.   Gelmiş geçmiş en dürüst siyasetçilerin başında Ecevit gelirdi ama neredeyse tek başına hiç iktidar olamadı.   Çünkü bizim halkımız buna değil de ABD başkanının karşısında bacak bacak üstüne atıp oturana bakıyor.   Yani Kemal Bey dürüst olacak, kibar olacak ama biraz da "one minute" demesini bilecek.   Şöyle atacak ABD başkanın yada İsrail başkanın karşısında bacakbacak üste ve "ONE MİNUTE" diyecek.