Son zamanlar da mülteciler karşı bir tepki var. Ben bu konu da daha başın da düşüncelerimi söylemiştim. Hatta bazı kendini bilmezler kendilerini sanki daha fazla Müslüman olduklarını sandıkları için bana “Sen Müslüman kardeşlerimizi istemiyor musun?” diye sitem etmişlerdi.   Hani bir laf vardır “her gördüğün sakallıyı deden mi sanırsın” Bunlar da her Müslüman’ı kardeş sanıp boş boş konuşmuşlardı. Aynı anneden babadan olan öz kardeşler bile kimi zaman birbirine düşman olurken tüm Müslümanların kardeş olması mümkün mü? Bunlara göre mümkündü.   Oysa yıllarca terör faaliyetleri gösteren bölücü terör örgütü Avrupa’nın birçok ülkesinde kamplar kurup eğitim alırken sanki Hiçbir Müslüman ülkede kamp kurup eğitimler almadılar (!)   Mesela elebaşları Abdullah Öcalan Suriye de elini kolunu sallayarak hiç gezmedi (!)   Ya da terör örgütleri İran da kamplar grup kandil de eğitimler alarak sınırlarımızdan girip terör faaliyetlerini hiç yapmadılar (!)   Daha da geçmişe gidersek 1916 yılın da İngilizlerin Haşimi Araplarının önderi Mekke emiri Şerif Hüseyin İbn-i Ali’yi kandırarak Osmanlıya karşı kışkırtmadılar (!)   İngiliz ajan Lawremce’nin kışkırttığı Arap aşiretlerinin Osmanlı ile yaptıkları gerilla savaşları hiç olmadı(!)   Hayır, bunların hepsi oldu terör örgütü PKK’nın elebaşları elini kolunu sallayarak Müslüman ülkeler de gezdiler. Komşu Müslüman topraklarda kamplar kurdular eğitim aldılar sınırları geçerek askerlerimizi haince pusuya düşürdüler. İngilizler, Arapları Osmanlıya karşı kışkırtıp ayaklandılar.   Hani Müslümanlar kardeşti? Demek ki her sakalı dedemiz değil, her alnı secdeye değen Müslüman değil, her Müslüman da kardeş değilmiş.    İlk mülteciler ülkemize gelmeye başladığı zaman benim yazılarıma tepki koyanlar şimdi benden fazla kızmaya başladılar.   Benim düşüncem o gün neyse bu günde aynı. Elbette savaşamayacak durumdaki yaşlıları çocukları alıp onlara bakacağız. Ama eli silah tutan gidecek ülkesin de savaşacak gerekirse şehit olacak.   Tıpkı geçmişte atlarımızın kurtuluş savaşın da yaptığı gibi.   Bu nedenle ben mültecilere karşı değilim, benim karşı olduğum nedeni her ne olursa olsun vatanı zordayken vatanını terk edenleredir.   Tabi mültecilere karşı verilen tepkilerde siyasilerin hatası var.   Bir siyasi çıkıp biz mülteci kardeşlerimiz için 40 milyar dolar harcadık derse! Ve emeklisine 7.500 TL gibi komik bir maaş verirse, hayat pahalılığın da esnafı memur çalışına ezilirse. İnsanlar sorgulamaya başlar.   Bir siyasetçi çıkıp “kim ne derse desin 450 bin çocukları doğdu bu ülkede. Allah 450 bin çocuğun hayrına 15 Temmuz da bu hainlere ezdirmedi, ben onu bilirim” derse. Ve 15 Temmuz darbe girişiminin engelleme sebebini mültecilere bağlarsa, 15 Temmuz da şehit olan o kadar sivilin askerin polisin hiç etkisi yokmuş gibi düşünürse! Aylarca Demokrasi bekçiliği yapan halkın sorgulaması başlar.   Yine bir siyasi çıkıp “Suriyeliler bir gitsin ülke ekonomisi çöker” derse, o zaman ülkemizin ekonomisin de bu ülkenin kendi halkının hiç katkısı yok mu? Biz neden bu kadar vergi veriyoruz, karın tokluğuna çalışıyoruz, bir aylık kira bedeli kadar emekli maaşı alıyoruz, diye bu halk sorgulamaya başlar.   Sonuç olarak en azından ben sorularım kardeşim. Mülteci kardeşlerimize milyarlarca dolar harcayıp kendi esnafın emeklin asgari ücretlin ay sonunu zor getiriyorsa bunun nedenini ben kim de ararım?   15 Temmuz da bu ülkenin halkının yaptığı fedakârlığı hiçe sayıp 15 Temmuz engellemesini Mülteciler sayesin de olduğu söylenirse, bu ülke için can vermeye hazır olan hatta can veren bu ülkenin öz halkı ne duruma düşürülmüş olur?    Ülkemizin ekonomisi Suriyeliler olmasa çöker derseniz! Yıllarca vergisini ödeyen esnaf işçi memur tüccar kısaca bu ülkenin vatandaşı olarak biz ne işe yarıyoruz diye sorgulamaz mıyız?   Kısaca ülkenin en yetkili ağızları bunları söylerse, Al size üç kuruş emekli maaşı veriyoruz geçinin bunla deyip başkaları için milyarlarca dolar harcarsa...   Ülkenin öz evlatlarının can verdiği ve bu ülkenin kahraman polisi askeri ve vatandaşı sayesin de engellenen bir darbe girişimin başarısı başkalarına yüklenirse...   Yıllarca primini vergisini ödeyen bu ülkenin vatandaşı hiçe sayılıp, ekonominin çökmemesinin sebebi başkalarına bağlarsa...   Ben bu ülkenin insanı olarak o başkaları için ne düşünürüm? O başkalarına tepki vermeye başlarım değil mi?   İşte mültecilere karşı bir tepki varsa bunun nedenleri arasın bu saydıklarım da var.   Kendi öz evlatlarınızın birini hep överken diğerini ikinci plana iterseniz öz evlatlarınızın bile arasını açarsınız.   Bu ülkenin her vatandaşını refah huzur içinde maddi olarak ay sonunu düşünmeden yaşatırsınız, mülteci kardeşlerimize de milyarlarca dolar harcarsınız. Buna kimsenin itirazı olmaz.   Bu ülke de vergi ağırlığı altında esnafınızı asgari ücretlinizi emeklinizi ezdirmezsiniz, sonra çıkar Suriyelilerin ekonomiye verdiği desteği savunursunuz. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ama motorlu taşıtlar vergisini bile iki kez almaya kalkıp Suriyeliler olmasa ekonomi çeker diyemezsiniz.   Tankın altına yatan mermilere siper olan bu ülkenin halkını onurlandırır mülteci kardeşlerimizin de burada etkisi var derseniz. Buna kimsenin itirazı olmaz ama 15 Temmuz da can veren insanları hiçe sayıp 450 bin çocukları oldu onların hatırına 15 Temmuz başarısız oldu diyemezsiniz.   Son olarak şunu belirtmek isterim ki bu ülke halkının mağdura karşı bir itirazı bir tepkisi yok.   Tepki; Suriye de kendi askerimiz şehit olurken onların eli silah tutan gençlerinin ülkemizde cirit atmaları.   Bir de bu siyasilerin bu tür konuşmalarıyla kendi halkını ikinci plana itip onları baş tacı yapması, halkı bilinçli ya da bilinçsiz kışkırtması.