Her zaman dediklerimin arkasında durdum.
Yeri geldi yazdıklarıma yapmış olduğum iddialara hodri meydan dedim.
Varsa dediklerimi çürütecek biri çıksın karşıma dilediği ortamda konuşalım dedim.
Bu güne kadar da karşıma böyle birileri çıkmadı.
Yapmış olduğum iddiaların en başında da esnaf bu ülkenin üvey evladı dememdi.
Bunu nedenini birçok örnekle açıkladım.
Hatta en son esnafa kefalet kredi limitlerini düşürerek esnafa büyük darbe vurdular dedim.
Gün geçmedi ki esnafa yeni bir darbe daha vurdular.
Esnafın yanında çalışan çırak ve kalfalar için devlet katkı payı kaldırıldı.
Tabi bu her esnaf için olmasa da ne yazık ki birçok esnaf için kaldırıldı.
Bunların başında da kadın kuaförleri berberler ve güzellik salonları geliyor.
Kısaca esnafa bir darbe daha vurdular.
Aslında biraz başa dönecek olursak bu uygulamada da birçok yanlış yaptılar.
Örneğin lise mezunları ve üniversite mezunlarına bir meslekte yani diyelim ki bir kadın kuaförün de altı ay çalışırsa direk ustalık imtihanlarına girme hakkı verdiler.
Düşünün bir güzellik salonun da bir lise mezunu ya da bir üniversite mezunu altı ay çalışırsa direk ustalık belgesi imtihanlarına girip iş yeri açma hakkını verdiler.
Şimdi diyeceksiniz ki! İmtihanla veriyorlar ne var bunda?
Var kardeşim o imtihanların olduğu birçok meslek okullarında donanım yok.
Bir okulda o işle ilgili bir imtihan yapacaksınız ama hiçbir ekipmanınız olmayacak.
Bu neye benzer?
Araba ehliyeti vereceksiniz ama araba kullandırılmadan vereceksiniz!
Böyle bir şey olabilir mi?
Bir güzellik uzmanını imtihan yapacaksınız ama bu sektörle ilgili imtihan yaparken hiçbir cihazınız olmayacak.
Mesela elinizde bir IPL cihazı olmayacak ya da cilt bakımı cihazınız olmayacak ama imtihan yapacaksınız!
O zaman bu imtihan nasıl adil olacak?
Sadece saç taramakla ya da makyaj yapmakla bir kuaför bir güzellik uzmanını iş yeri açma belgesi verilir mi?
Ama verildi!
Neyse bu konuyu daha detaylı yazacağım ben konuma döneyim.
Bu altı ay çalışıp meslek sahibi olacağı düşünülen insanlara bir de devlet katkı payı verdi.
Eğer lise mezunu ve üniversite mezunuysanız her hangi bir meslek dalın da altı çalıştınız bir de devletten her ay asgari ücretin yarısı kadar para aldınız.
Sonuç ne oldu fiyasko.
Hem devlet tarafından gereksiz yere her ay milyonlarca para boşa harcandı, hem de altı ayda yetişmesi imkânsız insanlara ustalık belgesi verilerek iş bilmeyenlere iş yeri sahibi olma şansı verildi.
Bu durumda gerçek meslek erbaplarına aynı zamanda da işi bilmeden iş yeri açanlara giderek mağdur olan müşterilere zarar verdi.
Kısaca hiçbir işe yaramadı, devletin kasasından gereksiz paralar çıktı, birçok lise mezunu ve üniversite mezunu sırf bu devlet katkısını almak ve güya meslek öğrenmek için işe girdiler.
Bir kısmı altı ay sonra işe devam etmedi bir kısmı da sözde imtihanlara girip sözüm ona meslek sahibi olduklarını sanıp iş yeri açtılar.
Ayrıca devletin verdiği bu katkı payından koca koca şirketlerde yararlandı.
Milyon dolarlık şirketler bile yanında çalıştırdıkları elemanlar için devletten katkı payı aldılar.
Oysa bu uygulama sadece küçük esnaf dediğimiz esnaflar için geçerli olması gerekirdi.
Sonuç olarak devleti yönetenler bol keseden gereksiz para harcadılar, şimdi de bu katkı payını komple kaldırdılar.
Yine darbeyi esnafa vurdular.
Ne diyelim, işi bilmeyenler iş yaptığı sürece bu ülkenin ekonomisi de düzelmez esnafı emeklisi de halkı da huzura kavuşmaz.
Peki, şimdi ne olacak?
Birçok meslekte faaliyet gösteren esnafların birçoğu eleman alımında kısıtlamaya gidecek.
Zaten piyasada kalifiyeli eleman sıkıntısı çeken birçok sektörde personel sıkıntısı olacak.
İşsizlik artacak.
Bugün ki şartlarda sanata yönelik hiçbir meslek gurubu yanına eleman alıp yetiştiremez.
Kendi evini zor geçindiren iş yerinin masraflarını karşılayamayan bir esnaf bir de yanına eleman alıp onun masraflarını karşılayabilir mi?
Bir üstat şunu demişti bana:
“hiç balık yemeyen birine balığın tadını anlat desen ne yapar? Acı mı desin? Tatlı mı desin? Ekşi mi desin? Ya ben yemedim bilmiyorum der. Ya da anlatmaya çalışarak saçmalar”
İşte bizde de böyle bazen devletin kurumlarına işi bilmeyen yani hiç balık yemeyen birilerini getirip balığın tadını anlattırmaya çalışıyorlar.
Onlarda anlatmaya çalışarak saçmalıyorlar.
Bu durum dün de böyleydi bugün de böyle korkarım ki yarın da böyle olacak.
Biz de işi işin erbabına vermek gibi bir alışkanlığımız maalesef yok.
Olan da bizlere oluyor.
Allah bu ülkenin esnafına kolaylık versin.