Aday adayları çıktı hararetle çalışıyor.   Halk için varız halk için adayız diyorlar.   Her seçim zamanı olduğu gibi yine içleri memleket hasreti ile yanan ilimize şehrimize hizmet için varız diyen birçok aday adayımız var.   Doğrudur eminim birçoğu gerçekten hizmet için adaylardır.   Ama benim görüşüm her ilden en az birer hatta ikişer bağımsız aday çıkması yönün de. Neden derseniz, tüm milletvekillerinin kaderi aday oldukları partilerin genel başkanlarının iki dudağının arasında.   Genel başkanları ilk üçe yazarlarsa vekil seçilme şansları var yoksa çok zor.   Tabi doğal olarak da hangi partinin vekili ya da vekil adayı olursa olsun iline, aday olduğu yerin halkına değil genel başkanlarına biat etmek zorundalar.   Bu yüzden adaylar her ne kadar iyi niyetle vatandaşı gezip ben şunu yapacağım bunu yapacağım deşeler de, bu bana çok inandırıcı gelmiyor.   Çünkü sonuç olarak sen genel başkanının dediğini yapacaksın! Aksi durumda bir daha o listeye girme şansın hiç yok.   Oysa vekillerin genel başkanlarına değil halka biat etmeli.   Ama bu sistem de halka biat etmeleri halkı patron olarak görmeleri sizce mümkün mü?   Bence değil.   Hatta kimi zaman bir partinin genel başkanı herhangi bir ile olmadık bir yerden o ille alakası olmayan birini getiriyor listenin birinci sırasına yazıyor.   Kim sesini çıkarabiliyor?   Partinin il teşkilatları olsun hatta o ilin halkı olsun, “ya arkadaş bu adam kim? Benim ilimin derdini sorununu nereden bilecek? Nerden geldi de benim yaşadığım şehre elin oğlunu elinin kızını aday yaptılar?” diye sorabiliyor?   Kimse sormuyor.   Bunun örnekleri çok var. A şehrine Z şehrinden birini getirip aday yapıyorlar.   Hani halkın iradesi?   Öyle halk iradesi diye bir şey yok, varsa yoksa genel başkanlarının iradesi var.   Vekiller kimin vekili?   Halkın vekili.   Peki, halk mı vekilinin kim olacağına karar veriyor?   Hayır.   Parti başkanları kimi seçilecek sıraya koyarsa o güya halkın vekili o oluyor.   Adı milletvekili ama aslında genel başkanlarının adamı oluyorlar.   Sonrasın da şikâyet etmeye başlıyoruz.   Bu vekiller bu şehir için ne yaptı diyoruz?   Halkın vekilleri halkın neresin de diyoruz?   Vekil nerede olacak?   Genel başkanlarını mutlu etmek peşinde.   Onlar halkın vekili değil ki! Halkın içinde olsunlar.   Bir şehirden seçilen vekilin önceliği seçildiği şehirdir.   Bunu yapan vekiller var mıdır?   Elbette vardır.   Ama sayıları çok azdır.   Bakın her ilde bir anket yapılsın.   İllerinde vatandaşa mecliste olan vekillerin adları sorulsun.   Bakalım kaç kişi hepsinin isimlerini sayabilir?   Bazen dost ortamlarda bu konuyu konuştuğum da bana, “bağımsız vekil ne yapabilir ki” diyorlar.   Ben diyorum ki! “Bu güne kadar bağımlılar ne yaptılar?” En azından direk halkın seçtiği bağımsız bir vekil şehri için çalışmazsa bir daha ki dönem seçmezsin.   Ama bir partiye bağlı bir vekil hiçbir şey yapmasa bile bir daha ki dönem partisi listede tekrar ilk sıraya yazarsa o yine seçilir.   Siz hiç mecliste kürsüye çıkıp yaşadığı ilin sorunu bangır bangır masaya vura vura anlatan vekil gördünüz mü?   Varsa da kaç tanedir?   Bir eleştirim de partilerin il teşkilatlarına.   Partilerin il başkanları, ilçe başkanları öncelikle partilerinin vizyonunu o ilde yükseltmek dolayısıyla da partilerinin oy potansiyeli artırmaktır.   Ama birçoğu "önce ben" diyor, çoğu partinin il başkanları önce kendilerini aday göstermek istiyorlar ya da sözlerinin geçebileceği adaylarını ön plana çıkarmaya çalışıyorlar.   Bakın iddia ediyorum kendisine ait bin tane oyu olmayan insanları aday yapmaya çalışıyorlar.   “Şu adamın potansiyeli var tüm teşkilat olarak genel merkeze önerelim gerekirse baskı yapalım” düşünceleri yok.   Tamamen ahbap çavuş ilişkisi, "olursa benim adamım olsun olmazsa hiç olmasın" mantığındalar.   Evet, sevgili okurlarım şehir olarak güya bizim seçtiğimiz vekillerden şehre hizmet bekliyorsak, kendi vekilimizi gerçekten bizim seçmemiz lazım.   Bu nasıl olur?   Ya partilerin liste sıralaması halk oylaması ile belli olur.   Ama bunu hiçbir partinin genel başkanı kabul etmez.   Çünkü onlar el kaldır deyince kaldıracak indir deyince indirecek göbekleri kendilerine bağlı vekiller isterler.   Ya da gerçekten halkın kendi seçeceği bağımsız vekiller seçilir.   Hiç partiye bağlı olmadan sadece seçmene halka biat eden birinci önceliği seçildiği şehrin sorunları olacak olan vekiller seçilir.   "Bağımsız vekilin gücü ne olur" diyen arkadaşlar;   O vekili siz seçerseniz ya sizin hakkınızı arar, şehrinizin sorunları anlatır en azından duyurur.   Ya da bir daha vekilliği rüyasında görür.   Ama her ikisi de zor.   Ne genel başkanlar vekiller seçimlerini halka sorarlar, ne de halk olarak biz kendi vekilimizi bağımsız da olsa kendimiz seçeriz.   O zaman neden yazdım bu yazıyı.   İşte benimkisi bir hayal, kim bilir belki bir gün gerçek olur.