Geçenler de yazdığım bir yazıda Cumhur ittifakını eleştirmiştim.
Neden eleştirmiştim?
Çünkü her seferin de Millet ittifakının adayının belli olmamasını dillerine dolamışlardı.
Ben de demiştim ki;
“Ya kardeşim seçime giren bir aday kendine güveniyorsa rakibinin kim olduğunu önemsemez. Çıkar kendi aday olur karşısına kim çıkarsa çıksın önemsemez kendi işine bakar. Yirmi yıldır iktidarda olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu güne kadar onlarca seçime girdi, girdiği tüm seçimde ne zaman rakiplerinin kim olacağını merak ettiniz de, bugün ısrarla rakibinizin adayını merak ediyorsunuz! Siz kendinize güvenmiyor musunuz” demiştim.
Hatta muhalefetin adayını erkenden açıklamamasını, adayının yıpranmaması açısından doğru bulduğumu söylemiştim.
Ama şimdi iş değişti.
Artık seçim tarihi belli oldu, altılı masa denilen parti liderleri toplanıp toplanıp bir araya geliyorlar ama hala adayları belli değil.
En son toplandıkların da “tamam bu toplantıdan sonra adayları belli olacaktır” dedik.
Ne yazık ki yine beklenen olmadı.
Hatta muhalefete yakın bir gazete bu konuyla ilgili "Ey aday! Geldiysen 6 kez masaya vur" diye manşet bile attı.
Herkes bu toplantı sonucun da onlardan bir aday ismi beklerken, altılı masa liderlerinin toplantı sonrasın da yapılan açıklamasında, "Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir" denildi.
Arkadaş geçmişte Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'nın adayını ille açıklasınlar diye dillerine dolamalarını eleştirmiş siz kendinize güveniyorsanız rakibinizin adayının kim olduğunun ne önemi var seçimden kaygınız mı varda Millet İttifakı'nın adayını bu kadar merak ediyorsunuz demiştim ya!
Şimdi aynısını Millet İttifakına diyorum.
Ey Millet İttifakı'nın liderleri, siz adayınızı açıklarsınız.
Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs'taki seçimlere aday olup olamayacağı YSK’nın sorunu, yasal olarak aday olur ya da olamaz.
Ama diyelim ki; YSK, "Sayın Erdoğan aday olabilir" dedi, ne yapacaksınız o zaman?
Ben küstüm oynamıyorum mu diyeceksiniz?
Sayın Erdoğan’ın aday olup olmamasıyla sizin çıkaracağınız adayın ne alakası var?
Siz kendinize güveniyorsanız karşınızdaki aday kim olursa olsun, bunun ne önemi var?
Siz çıkartın adayınızı yolunuza devam edin?
Millet ittifakının liderleri neden ısrarla adaylarının kim olacağını açıklamıyorlar anlamış değilim.
Benim anlamadığım kadar kendilerine yakın gazetecilerin de bunu anladığını sanmıyorum.
Bizim aldığımız duyumlara göre isim üzerin de bir uzlaşma sağlanamadığı yönün de.
Ekrem İmamoğlu faktörü vardı, adayların içinde adı en çok geçen oydu.
Ama aldığı ceza onun adaylığını riske soktu.
(Hoş Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı da yüzde yüz değildi.)
Şimdi geriye Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan ve birkaç kişinin adı kaldı.
Adaylarının kim olacağı konusun da karar vermelerin de zorlandıkları belli oluyor.
Oysa ellerin de birçok imkân var.
Sosyal medya üzerinden ya da bu işi profesyonel yapan anket şirketlerine kimin aday olacağı yönün de bir anket yaptırabilirler.
Eğer içlerinde ille aday benim dediğim olacak egosu yoksa bu sorunu çözebilirler.
Evet, önceden adaylarını erken açıklamamalarının mantıklı bir sebebi var diye düşünüyordum.
Ama şimdi de geç kaldıklarını düşünüyorum.
Altılı masa bir an önce adaylarını açıklaması gerekir.
Ne yazık ki aday çıkarma konusunda biraz daha zorlanacaklar gibi gözüküyor.
Çünkü o masada yüzde iki oyu olanda yüzde otuz oyu olanda sanki patron benim havasındalar.
Bence her parti kendi adayını çıkartmalı.
Seçim ikinci tura kalırsa da en yüksek oyu alan iki aday yarışmalı.
En azından yok benim dediğim aday olacak senin dediğin aday olacak, yok sizin adayınız kim, bizim adayımız kim sorunu ortadan kalkar.
Ama bu ülke her zaman koalisyonlardan şikâyet etmiştir.
Öyle bir sistem getirdiler ki artık her seçim koalisyonlu olacak.
Cumhur İttifakı'ndaki partilerinde ne de Millet İttifakı'ndaki partilerinde hiç birinin tek başına iktidar olma şansları yok.
Bu sistem de yüzde bir bile oyu olan bir parti ağada paşada benim diyebiliyor.
Düşünsenize bu sistem de yüzde 49,5 oy oranı olan bir parti yüzde bir olan bir partiye muhtaç oluyor.
Ne yapsak?
Bizde bir parti mi kursak?
Yüzde bir oy oranına ulaşabilir miyiz acaba?
Şaka bir tarafa tuhaf bir seçim geçireceğiz.