Bırakın hikaye anlatmayı…   Ne değişti söyleyin de öğrenelim…   - Dursun ÖNKUZU’nun, Günlerce öğrenci yurdunda işkence edilip,  bisiklet pompasıyla patlatılan ciğerleri, her yeri kanlı kefeni, yırtık ayakkabısı, yamalı pantolunu mu yalan geliyor size artık?..   - Yusuf İMAMOĞLU’nun, İstanbul Üniversitesi’nde oruçluyken katledilişinin ardından cebinden çıkan 35 kuruş mu doyurmuyor gözünüzü yoksa 3 gündür yemek yemediği anlaşılan otopsi raporu mu köreltmiyor nefsinizi?.. Bölücü hain teröristler tarafından kahpe pusu ile vurulduktan sonra yaralı halde can çekişirken ambulansın okula girmesine katillerinin engel olması mı titretmez yüreğinizi,   - Halil ESENDAĞ ile Selçuk DURACAK'ın, Yan yana omuz omuza tek yürek idam sehpasına yürüyüşü mü sizi eskiten!..   - İdam edildikten sonra ailesine dalga geçer gibi “Oğlunuz Masummuş” denilen, Mustafa PEHLİVANOĞLU’nun mektubunda söylediği;  "Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır" cümlesi mi artık inandırıcı gelmiyor yoksa?..   - Belki de dar ağacına dimdik heybetli heybetli yürüyen;   Ali Bülent ORKAN’dır sizleri böyle eskiten?..   Daha heybetliler mi var gittiğiniz yerlerde yoksa?..   Ne değişti!..   Hangi makam,hangi vekil, hangi kurum,hangi aday cezbetti sizi;   KILIÇKIRAN’dan, ÖZMEN’den , ÇAKIROĞLU’ndan  daha çok?..   "O nereye biz oraya, şu olursa dava var,bu olmazsa dava yok" diyecek kadar mı köreldi GÖNÜL GÖZÜNÜZ DAVA ADAMLIĞINIZ?..   Bir kişiden yada bir makamdan ibaret miydi “ÜLKÜCÜLÜK” sevdanız?..   Başka izahı var mı sanıyorsunuz…   Fani dünyada her yaratılan  ölümlü, bu dava ise ilelebet varken; dönemsel dönekliğin, nefis ve egonun modasına uymanın neresi anlaşılır?..   * * *   - "MHP kazanmasın" diyerek çıkılan yolda,   "Ben de Ülkücüyüm ama..." ,   “Eskiden ben de Ülkücüydüm" cümleleri kuranlar,   - "Şu aday neredeyse benim oyum da oraya" diyerek, KILIÇKIRAN’dan bugüne davasına, partisine ve şehitlerine ihanet etmiş olmaz mı?.,   - Şahıslara olan küskünlüklerini Cennet Mekân Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ’in emaneti,    “MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ” ile özdeşleştirip,   TÜRKEŞ’ çiyim, Eski Ülkücüyüm gibi söylemlerle Ülkücü’lük ve Türk Milliyetçiliği ile uzaktan yakından alakası olmayan farklı partilerde ikbal arayıp aklı sıra MHP’ye ayar vermeye çalışabileceklerini zannedenler kafanızın ardındaki ne?..   Yaptıklarınız,   Masum mu?..    İyi niyetli mi?..   - "MHP kazanmasın da, terör örgütlerine dümen olmuş partiler kazansa da olur" diyenler,   Bu mudur sizin İdealistliğiniz Ülkücülüğünüz…   Dava Adamlığı anlayışınızın izahı nedir?..   Şanı Büyük Yüce Allah (c.c.) şahittir!..   Milyonlarca Ülkücünün ahı sizinledir…   Beş bine yakın Toprağın Kara Bağrına düşmüş vatan sevdalısı tığ gibi fidan Ülkücü Şehidimizin eli iki yakanızda olacaktır…   Mutluluğa giden yol her zaman gül bahçesinden geçmez…   Ülkücülük  çileye talip olmak değilmidir…   Hiç mi aklınıza,   Hüseyin KURUMAHMUTOĞLU’nun alnı secde de iken tüfek dipçiği ile namaz kılıyor diye şehit oluşu gelmez…   Başka ufuklara yelken açıp nefsi ve bayağı çıkarları  uğruna gidenler, kaçanlar, iftira atanlar, küfredenler, beddua edenler, Cumhur İttifakı kaybetmesi için bölücülerle dahi işbirliğine girenler,sözün özü ihanet edenler;   Alayınız yanlış yoldasınız…   Bırakın bu işleri, kimi kaldırdığınızı sanıyorsunuz…   Ülkücü’nün adresi yeri bellidir…   Ülkücü’nün nerede olması gerektiğini   Cennet Mekân,   Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ net olarak söylemiştir…   Üç Hilal nazlı,nazlı sallanırken başka adreslerde bulunandan Ülkücü olmaz…   İstediğinizi olabilirsiniz onda sıkıntı yok kişisel tercihiniz kimsenin de umrunda değil ama Ülkücü olamayacağınızı bilmeniz anlamanız gerekir…   Hem Ülkücü olduğunu söyleyip hemde Üç Hilal’in dışında kendisine bayrak sembol edinmeye kalkışmak riyakarlığın dik alasıdır….   Şiddetle kınıyor,   Yazıklar olsun diyorum…   Eski Ülkücü diye bir şey yoktur…   ÜLKÜCÜ vardır ve çok kıymetlidir…   Ülkücünün de siyasi partisi bellidir…   Tartışılması bile abesle iştigal olup MHP’dir…   Allah’a emanetsiniz…   Kalın sağlıcakla…