Vizyon Kuyumcu

Bilginin Gücü

Gündem 12.07.2024 - 00:28, Güncelleme: 12.07.2024 - 00:28
 

Bilginin Gücü

Okuldan yeni mezun oldum. Bir bilişim sektöründe çalışmaya başladım. Özel bir sektördü. Şefim çok rahat bir insandı.

Neredeyse günde bir saat ya çalışıyor ya da çalışmıyordu. Ama takıldığım bir soru olduğunda ona sorardım. Sorduğum soruyu ofiste kimse bilemezdi. Bir tek o bilirdi. Hemen çözümü bulur beni rahatlatırdı. Şefim, kalan zamanlarda ya internette gazete okurdu. Ya da internette film seyrederdi. Arkadaşları ile bol bol da telefon görüşmesini ihmal de etmezdi. Zaman geçtikçe şefim hakkında çalışanlar arasında dedikodu çıkmaya başladı. “Bu adam çok tembel.”, “Bu adam çalışmıyor.”, “Bu adamın hiç işi yok.”, Firma bu adama boşuna para veriyor.”, “Bu adamın tembelliği diğer çalışanların motivasyonunu bozuyor.” Şefimin arkasından çıkan söylentiler daha belirgin olmaya başlayınca üst düzey çalışanlar şefim için toplantı yaptı. Toplantı sonrasında şefime boşu boşuna para verildiğini düşünerek onun işine son verildi. Aradan birkaç gün geçti. Şefimin yazdığı programlarda geliştirilmesi gereken birtakım işlemlere ihtiyaç duyuldu. Bürolardaki işleri ve işlere uygun en uygun programa hâkim olan şefimdi. İş yerinde olan programcı arkadaşların kapasitesi şefim kadar bilgili değildi. Üstelik ofisteki işleri en ince detayına kadar şefim biliyordu ve buna uygun programı yazıyordu. Ofiste hiç kimse ofisteki işlere ve ofisteki işlere uygun program yazmaya hâkim değildi. Ofiste işler aksamaya başladı. Birkaç hafta geçti işler duracak seviyede yavaşladı. Çünkü işe uygun programı ancak şefim biliyordu. Firma şefime verdiği maaştan daha çok zarar etmeye başladı. Firma bu duruma dayanamadı. Şefimle tekrar bağlantı kurdu. Uzun uğraşlar sonucunda maaşını eskiden aldığından daha çok ödeyerek şefimi tekrar işe aldı. Öğrenmek ve bilmek önemli daha da önemlisi öğrendiklerimizi uygularsak o zaman bilgilerimiz kalıcı olabiliyor. Gün oluyor siz çevrenize sorarak bağımlı olmak yerine, çevreniz size sormaya çevreniz size bağımlı olmaya başlıyor. O zaman anlıyorsunuz ki, bilgi ve bilginin ortaya çıkardığı değerler insanların ihtiyacını karşılıyor. Bu ihtiyaçlar ise insanları yönetiyor. Bildikçe güçleniyorsunuz. Etraftaki insanlara ihtiyacınız azalıyor, etraftaki insanların size ihtiyacı da çoğalıyor. O zaman ben öğrendim. İnsan hayatta öğrendikçe özgürleşiyor, bilme özgürlüğünü tadınca daha çok öğreniyorsunuz. Çok okuyup çok araştırma yapınca ve öğrendiklerinizi uygulayınca bilgileriniz kalıcı oluyor. Bulunduğunuz ortamda bilgili olunca çevrenizdeki insanlar size bağımlı olmaya başlıyor. İşte özgürlük bu noktada başlıyor. Onların bilmediğini siz bilmeye başlıyorsunuz. Bilmek önemlidir; daha önemlisi bilgini kullanabilmek, bilmekten daha önemlidir. Çoğu insan bilir ama bilgisini kullanamaz. Cesaret etmeye korkar ama bıçak nasıl bileylenince keskinleşir, bilgide kullanıldıkça keskinleşir. Bildiğini kullandıkça bildiğini unutma ihtimalinde azalır. Kıymetlenmeye başlıyorsunuz. Bildikçe de güçleniyorsunuz.  İnsanları kendinize bağımlı kılmanın en iyi yolu onların bilmediğini bilmekten geçiyor. İnsanların arasında bağımsızlığınızı sürdürmek için size her zaman ihtiyaç duymalıdırlar. Her şeyden önemlisi başkaları tarafından istenmelisiniz. Unutmayın: Çevrenizdeki insanların sizden ne kadar çok bilgi edineceğini hissettirirseniz siz o kadar özgür olursunuz. Etrafınızda kimsenin yapamadığı veya bilmediği şeyleri yapan ve bilen olun. Size bağlı olan çalışan veya size bağlı olarak yaşayan kişileri ufku size bağlı olsun. Unutmayın: Bilgili ve güçlü insan bağımsızdır.   İnsanların istekleri sonsuzdur. İstekler dünyayı yönetir. İnsanların istekleri olduğu zaman harekete geçer ve insanların istekleri eğer sizde ise sizin değeriniz artar. İstediklerini sizde bulamıyorsa değeriniz bir anda yok olur. Bundan dolayı aranan insan olun aranan insan olmanın en önemli noktası diğer insanlardan farklı olmanızdan geçiyor. Çok çalışın, çok bilgili olun, öğrendikleriniz uygulayın, uyguladıkça zekânız kıvraklaşacak. Değeriniz artacak, deneyin haklı olduğumu anlayacaksınız.
Okuldan yeni mezun oldum. Bir bilişim sektöründe çalışmaya başladım. Özel bir sektördü. Şefim çok rahat bir insandı.

Neredeyse günde bir saat ya çalışıyor ya da çalışmıyordu. Ama takıldığım bir soru olduğunda ona sorardım. Sorduğum soruyu ofiste kimse bilemezdi. Bir tek o bilirdi. Hemen çözümü bulur beni rahatlatırdı. Şefim, kalan zamanlarda ya internette gazete okurdu. Ya da internette film seyrederdi. Arkadaşları ile bol bol da telefon görüşmesini ihmal de etmezdi.

Zaman geçtikçe şefim hakkında çalışanlar arasında dedikodu çıkmaya başladı. “Bu adam çok tembel.”, “Bu adam çalışmıyor.”, “Bu adamın hiç işi yok.”, Firma bu adama boşuna para veriyor.”, “Bu adamın tembelliği diğer çalışanların motivasyonunu bozuyor.”

Şefimin arkasından çıkan söylentiler daha belirgin olmaya başlayınca üst düzey çalışanlar şefim için toplantı yaptı. Toplantı sonrasında şefime boşu boşuna para verildiğini düşünerek onun işine son verildi.

Aradan birkaç gün geçti. Şefimin yazdığı programlarda geliştirilmesi gereken birtakım işlemlere ihtiyaç duyuldu. Bürolardaki işleri ve işlere uygun en uygun programa hâkim olan şefimdi. İş yerinde olan programcı arkadaşların kapasitesi şefim kadar bilgili değildi. Üstelik ofisteki işleri en ince detayına kadar şefim biliyordu ve buna uygun programı yazıyordu. Ofiste hiç kimse ofisteki işlere ve ofisteki işlere uygun program yazmaya hâkim değildi. Ofiste işler aksamaya başladı. Birkaç hafta geçti işler duracak seviyede yavaşladı. Çünkü işe uygun programı ancak şefim biliyordu. Firma şefime verdiği maaştan daha çok zarar etmeye başladı. Firma bu duruma dayanamadı. Şefimle tekrar bağlantı kurdu. Uzun uğraşlar sonucunda maaşını eskiden aldığından daha çok ödeyerek şefimi tekrar işe aldı.

Öğrenmek ve bilmek önemli daha da önemlisi öğrendiklerimizi uygularsak o zaman bilgilerimiz kalıcı olabiliyor. Gün oluyor siz çevrenize sorarak bağımlı olmak yerine, çevreniz size sormaya çevreniz size bağımlı olmaya başlıyor. O zaman anlıyorsunuz ki, bilgi ve bilginin ortaya çıkardığı değerler insanların ihtiyacını karşılıyor. Bu ihtiyaçlar ise insanları yönetiyor. Bildikçe güçleniyorsunuz. Etraftaki insanlara ihtiyacınız azalıyor, etraftaki insanların size ihtiyacı da çoğalıyor.

O zaman ben öğrendim. İnsan hayatta öğrendikçe özgürleşiyor, bilme özgürlüğünü tadınca daha çok öğreniyorsunuz. Çok okuyup çok araştırma yapınca ve öğrendiklerinizi uygulayınca bilgileriniz kalıcı oluyor.

Bulunduğunuz ortamda bilgili olunca çevrenizdeki insanlar size bağımlı olmaya başlıyor. İşte özgürlük bu noktada başlıyor. Onların bilmediğini siz bilmeye başlıyorsunuz. Bilmek önemlidir; daha önemlisi bilgini kullanabilmek, bilmekten daha önemlidir. Çoğu insan bilir ama bilgisini kullanamaz. Cesaret etmeye korkar ama bıçak nasıl bileylenince keskinleşir, bilgide kullanıldıkça keskinleşir. Bildiğini kullandıkça bildiğini unutma ihtimalinde azalır. Kıymetlenmeye başlıyorsunuz. Bildikçe de güçleniyorsunuz.  İnsanları kendinize bağımlı kılmanın en iyi yolu onların bilmediğini bilmekten geçiyor.

İnsanların arasında bağımsızlığınızı sürdürmek için size her zaman ihtiyaç duymalıdırlar. Her şeyden önemlisi başkaları tarafından istenmelisiniz. Unutmayın: Çevrenizdeki insanların sizden ne kadar çok bilgi edineceğini hissettirirseniz siz o kadar özgür olursunuz.

Etrafınızda kimsenin yapamadığı veya bilmediği şeyleri yapan ve bilen olun. Size bağlı olan çalışan veya size bağlı olarak yaşayan kişileri ufku size bağlı olsun. Unutmayın: Bilgili ve güçlü insan bağımsızdır.  

İnsanların istekleri sonsuzdur. İstekler dünyayı yönetir. İnsanların istekleri olduğu zaman harekete geçer ve insanların istekleri eğer sizde ise sizin değeriniz artar. İstediklerini sizde bulamıyorsa değeriniz bir anda yok olur.

Bundan dolayı aranan insan olun aranan insan olmanın en önemli noktası diğer insanlardan farklı olmanızdan geçiyor. Çok çalışın, çok bilgili olun, öğrendikleriniz uygulayın, uyguladıkça zekânız kıvraklaşacak. Değeriniz artacak, deneyin haklı olduğumu anlayacaksınız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.