Hesap Günü Manzaraları

Aklımız aldığımız nefesin bir gün sona edeceğine inanır ama nefsimiz; her defasında bize sevdiklerimizi kabre koyup geriye döneceğimizi telkin eder. Son nefesi verdikten sonra keşke demenin veya nedamet duymanın faydası olmayacağını Allah (c.c.) Kur'an'ı Kerim de bizlere onlarca yerde bildiriyor. Hakka suresinin kıyamet ile ilgili 18 ile 29. Âyetlerinde:  * O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz. (18)  * İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: "Gelin kitabımı okuyun. (19)  * Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum. (20)  * Artık o hoşnut bir hayat içindedir. (21)  * Yüksek bir cennettedir. (22)  * Onun meyveleri (kolayca alınabilecek şekilde) sarkar. (23)  * (Onlara) "Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin için (denir) (24)  * Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: "Keşke kitabım bana verilmeseydi. (25)  * Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim. (26)  * Keşke ölüm her şeyi bitirseydi. (27)  * Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. (28)  * Saltanatım da yok olup gitti. (29) Şeklinde iki ayrı tablo çiziyor. Aynı şekilde ölüp gittikten ve defterimiz dürüldükten sonra pişman olmanın bir faydası olmayacağını da bir çok yerde bize hatırlatılıyor. Öyle olunca, faydası olmayacak bir nedamet yaşamamak için; fırsat elimizde iken can bedenimizi terk etmeden yanlışlardan pişman olarak geriye Hak'ka dönmeli ve Allah'ın (c.c.) bize uzattığı tövbe ipine sımsıkı sarılmalıyız. Allah'ın (c.c.) nefsimizi uzun emel hevesinden kurtarması, yanlışlarımızdan pişman olarak razı olduğu yola döndürmesi, hayırĺı talep ve tövbelerimizi kabul etmesi dua ve dileklerimle.